"Hasan Aycın, günübirlik patolojik ucubeler yapma telaşına (güncelin tuzağına) düşmeden, çizginin evrensel dil olma özelliğine yaslanıp, her sanatçı gibi kendinden yola çıkarak kendi dünyasını, bilincini çiziyor. Kendi dünyası derken, bir özne olarak genel içindeki konumunu, bilinç derken de onun dünyaya bakışını belirleyen her şeyi; düşünsel/duygusal kimliğini, geçmiş, şimdi ve gelecek zamanla bütünleyen ve özelde geneli barındıran insanî etkinliğini kastediyorum. Bu bakımdan, ortak bilinci taşımayanlara fazla bir şey söylemeyebilir Aycın'ın çizgileri. O, diğer karikatüristlerden ve çizerlerden öncelikle bu muhatap farkıyla ayrılmaktadır." Ömer Lekesiz, Hasan Aycın çizgilerini merkeze alarak yaptığı bu çalışmada, çizgi sanatına ilişkin kuramsal bir çerçeve oluşturmayı denerken, kimi imge ve simgelerin de İslâmî karşılıklarını vermektedir.
"Hasan Aycın, günübirlik patolojik ucubeler yapma telaşına (güncelin tuzağına) düşmeden, çizginin evrensel dil olma özelliğine yaslanıp, her sanatçı gibi kendinden yola çıkarak kendi dünyasını, bilincini çiziyor. Kendi dünyası derken, bir özne olarak genel içindeki konumunu, bilinç derken de onun dünyaya bakışını belirleyen her şeyi; düşünsel/duygusal kimliğini, geçmiş, şimdi ve gelecek zamanla bütünleyen ve özelde geneli barındıran insanî etkinliğini kastediyorum. Bu bakımdan, ortak bilinci taşımayanlara fazla bir şey söylemeyebilir Aycın'ın çizgileri. O, diğer karikatüristlerden ve çizerlerden öncelikle bu muhatap farkıyla ayrılmaktadır." Ömer Lekesiz, Hasan Aycın çizgilerini merkeze alarak yaptığı bu çalışmada, çizgi sanatına ilişkin kuramsal bir çerçeve oluşturmayı denerken, kimi imge ve simgelerin de İslâmî karşılıklarını vermektedir.