‘'...Bilinci körelmemiş her insan; kendi bilincinin sesi ile doğruya evrilerek, kalbi ile bilinci arasında duyduğu sesin, aslında bir zamanlar yaşamış ve yaşayacak olan yine kendi sesi olduğunu bilir. İşittiğin seslerin rengini, gördüğün renklerin tadını, aldığın tadın sesini duyabiliyorsan, sen de onlardansın…''
Bu hikâye, insan ırkının tamahkâr yapılarının dünyaya nasıl kötü izler bıraktığını, doğayı bir bütün gibi yaşayan bilinci açık toplumları nasıl öteleyerek izole bir yaşama mahkûm ettiğini; yok olmanın eşiğine gelmiş bir dünyada bu kez ötelenenlerin çok daha güçlü yükselişini, sürecin tersine nasıl evirildiğini ve dengenin döngüyü defalarca nasıl tekrarladığını konu alan; göz ile görünenin bir yanılsama, bilinç ile görünenin ise gerçek olduğunu ayrıt edebilen okurlar için yazılmıştır.
‘'...Bilinci körelmemiş her insan; kendi bilincinin sesi ile doğruya evrilerek, kalbi ile bilinci arasında duyduğu sesin, aslında bir zamanlar yaşamış ve yaşayacak olan yine kendi sesi olduğunu bilir. İşittiğin seslerin rengini, gördüğün renklerin tadını, aldığın tadın sesini duyabiliyorsan, sen de onlardansın…''
Bu hikâye, insan ırkının tamahkâr yapılarının dünyaya nasıl kötü izler bıraktığını, doğayı bir bütün gibi yaşayan bilinci açık toplumları nasıl öteleyerek izole bir yaşama mahkûm ettiğini; yok olmanın eşiğine gelmiş bir dünyada bu kez ötelenenlerin çok daha güçlü yükselişini, sürecin tersine nasıl evirildiğini ve dengenin döngüyü defalarca nasıl tekrarladığını konu alan; göz ile görünenin bir yanılsama, bilinç ile görünenin ise gerçek olduğunu ayrıt edebilen okurlar için yazılmıştır.