Ergenlik güç bir dönemdir. Kapılar çarpılır ve ebeveynler can sıkıcı bulunur. Kızınız haftalarca aşınmış bir kot pantolon ve kirli gömleklerle gezer; uyardığınız zaman da savaş bayraklarını açarsa, ne yapmanız gerekir? Sürekli olarak komşularının ne düşüneceği konusunda endişelenen ve çocuğunu bekleyerek gece boyu ayakta kalan bir anneye ne demek gerekir? Kesin olan şudur ki; çocuğun ergenlik çağı, tüm aile üyelerinin büyük çaba sarf etmesini gerektiren bir zaman dilimidir. Bu dönemde sinirler savunmasız kalır. En sabırlı anne-babalar bile güvensizliğe kapılır ve pedagojik bilgilerinin tükendiğini görürler. Jan-Uwe Rogge'ye göre, sinir savaşının olması kaçınılmaz değildir. Ergenlik döneminin üstesinden yapıcı olarak gelmek mümkündür. Anne-babalar eğitim sistemlerinde teslim bayrağını açmamalı, tam aksine açık kurallar koymaya ve görevler vermeye devam etmelidirler. Gençler belli bir hareket alanında kişiliklerini geliştirebilmek ve açığa çıkarmak için sınırlara ihtiyaç duyarlar. Anne-babalar, ergenlik çağındaki çocuklarının her şeyi reddeden tavırlarında, başkalarına karşı çıkarak, tartışarak ve sınırları zorlayarak kendi kişiliklerini geliştirme arzusunun yattığını anlamak ve kabul etmek zorundadırlar. Her şeyden önce ergenlik çağı; insanın krizler ve çatışmalarla dolu bir ortamda yaşamak zorunda olacağı bir dönem olarak algılanmamalı; aksine insanın yetişkinliğe doğru ilerleyen çocuğuyla, bir güven ortamında, daha ileri ilişkiler kurabileceği bir süreç olarak düşünmelidir.
Ergenlik güç bir dönemdir. Kapılar çarpılır ve ebeveynler can sıkıcı bulunur. Kızınız haftalarca aşınmış bir kot pantolon ve kirli gömleklerle gezer; uyardığınız zaman da savaş bayraklarını açarsa, ne yapmanız gerekir? Sürekli olarak komşularının ne düşüneceği konusunda endişelenen ve çocuğunu bekleyerek gece boyu ayakta kalan bir anneye ne demek gerekir? Kesin olan şudur ki; çocuğun ergenlik çağı, tüm aile üyelerinin büyük çaba sarf etmesini gerektiren bir zaman dilimidir. Bu dönemde sinirler savunmasız kalır. En sabırlı anne-babalar bile güvensizliğe kapılır ve pedagojik bilgilerinin tükendiğini görürler. Jan-Uwe Rogge'ye göre, sinir savaşının olması kaçınılmaz değildir. Ergenlik döneminin üstesinden yapıcı olarak gelmek mümkündür. Anne-babalar eğitim sistemlerinde teslim bayrağını açmamalı, tam aksine açık kurallar koymaya ve görevler vermeye devam etmelidirler. Gençler belli bir hareket alanında kişiliklerini geliştirebilmek ve açığa çıkarmak için sınırlara ihtiyaç duyarlar. Anne-babalar, ergenlik çağındaki çocuklarının her şeyi reddeden tavırlarında, başkalarına karşı çıkarak, tartışarak ve sınırları zorlayarak kendi kişiliklerini geliştirme arzusunun yattığını anlamak ve kabul etmek zorundadırlar. Her şeyden önce ergenlik çağı; insanın krizler ve çatışmalarla dolu bir ortamda yaşamak zorunda olacağı bir dönem olarak algılanmamalı; aksine insanın yetişkinliğe doğru ilerleyen çocuğuyla, bir güven ortamında, daha ileri ilişkiler kurabileceği bir süreç olarak düşünmelidir.