Yaşamlarımızdaki bazı olumsuz ve travmatik olaylar, yazgımız açısından dönüm noktaları oluphiçbir şeyin bizim düşündüğümüz gibi olmadığını, gökyüzünün kapkara renkleri de olduğunu er ya dageç bize gösterir. Geceyle gündüzün sürekli yer değiştirdiği bu süreçte olaylar ve olgular, bizimbilgimiz ve algılama düzeyimiz ölçüsünde sübjektif ve doğru ya da doğru olmayan çarpık anlamlarkazanabilmektedir…
Tüm çocuklar, incinebilir, kırılgan ve güçsüz öznelerdir ve bakımverenler tarafından, doğumöncesinden itibaren özenle bakılarak mutlu bir çocukluk geçirmeli, yaşamının ilk yıllarında, annesevgisiyle güçlendirilmelidir. Bu dönemde, sevgi başta olmak üzere tüm ihtiyaçları zamanında,içtenlikle ve güvenle karşılanmalı, annesine sağlıklı bağlanarak iyi bir yaşam sürebileceğine dair inançgeliştirmeli, yeterince özgürleşebilmelidir. Yetişme ve birey olma sürecinde, insanın, en sonunda birdiğerine derin ve anlamlı bir biçimde bağlanmasını sağlayan şey ise, eninde sonunda “yalnızlıklayüzleşmeyi” gerektirmektedir.
Doğrusu her insan teki, eninde sonunda, dünyanın bütün tehlikeli ve dayanılmaz yönleriyleyüzleşmek zorunda kalır ve psikolojik sorunlarımızın temelleri de çoğu zaman buradan kaynaklanır.Çünkü “varolma”; gelişme süreci, ayrılma, ayrı bir varlık haline gelme yetişkin olarak yeniden doğuş,etkili, başarılı olabilme ve doyumlu bir yaşam deneyimleme sürecidir. Kendini yönetme, kendinegüven, kendi ayakları üstünde durmak, bireyselleşmek, bağımsız ve güvenle işlev görebilmek,uğraştığı etkinliklerden sonuçlar alabilmek, engellerle mücadele edebilmek, hepimiz için önemli yaşamgörevlerimizdendir. Her insan, eninde sonunda tek başına ayakta durmayı ya da takıldığı yerdenkalkmayı, düştüğü kuyudan çıkmayı öğrenir.
Sosyal çalışmacılar, profesyonel yardım arayan sıkıntılıproblem sahibi bireylere, “danışman ve eğitici” rolleriyle, yaşamla başedebilmeleri için etkili yaşambecerileri kazandırmaya çalışırlar...
SHU, hekim, psikolog, öğretmen vb. insani yardım profesyonelleri için, tüm zorluklara veyapısal engellere karşın ve bütün zorluklarla savaşarak, toplumdaki çocukların korunması içinyılmadan çalışmak, gerçekten de çok yüce ve asil bir varoluş biçimidir…
Yaşamlarımızdaki bazı olumsuz ve travmatik olaylar, yazgımız açısından dönüm noktaları oluphiçbir şeyin bizim düşündüğümüz gibi olmadığını, gökyüzünün kapkara renkleri de olduğunu er ya dageç bize gösterir. Geceyle gündüzün sürekli yer değiştirdiği bu süreçte olaylar ve olgular, bizimbilgimiz ve algılama düzeyimiz ölçüsünde sübjektif ve doğru ya da doğru olmayan çarpık anlamlarkazanabilmektedir…
Tüm çocuklar, incinebilir, kırılgan ve güçsüz öznelerdir ve bakımverenler tarafından, doğumöncesinden itibaren özenle bakılarak mutlu bir çocukluk geçirmeli, yaşamının ilk yıllarında, annesevgisiyle güçlendirilmelidir. Bu dönemde, sevgi başta olmak üzere tüm ihtiyaçları zamanında,içtenlikle ve güvenle karşılanmalı, annesine sağlıklı bağlanarak iyi bir yaşam sürebileceğine dair inançgeliştirmeli, yeterince özgürleşebilmelidir. Yetişme ve birey olma sürecinde, insanın, en sonunda birdiğerine derin ve anlamlı bir biçimde bağlanmasını sağlayan şey ise, eninde sonunda “yalnızlıklayüzleşmeyi” gerektirmektedir.
Doğrusu her insan teki, eninde sonunda, dünyanın bütün tehlikeli ve dayanılmaz yönleriyleyüzleşmek zorunda kalır ve psikolojik sorunlarımızın temelleri de çoğu zaman buradan kaynaklanır.Çünkü “varolma”; gelişme süreci, ayrılma, ayrı bir varlık haline gelme yetişkin olarak yeniden doğuş,etkili, başarılı olabilme ve doyumlu bir yaşam deneyimleme sürecidir. Kendini yönetme, kendinegüven, kendi ayakları üstünde durmak, bireyselleşmek, bağımsız ve güvenle işlev görebilmek,uğraştığı etkinliklerden sonuçlar alabilmek, engellerle mücadele edebilmek, hepimiz için önemli yaşamgörevlerimizdendir. Her insan, eninde sonunda tek başına ayakta durmayı ya da takıldığı yerdenkalkmayı, düştüğü kuyudan çıkmayı öğrenir.
Sosyal çalışmacılar, profesyonel yardım arayan sıkıntılıproblem sahibi bireylere, “danışman ve eğitici” rolleriyle, yaşamla başedebilmeleri için etkili yaşambecerileri kazandırmaya çalışırlar...
SHU, hekim, psikolog, öğretmen vb. insani yardım profesyonelleri için, tüm zorluklara veyapısal engellere karşın ve bütün zorluklarla savaşarak, toplumdaki çocukların korunması içinyılmadan çalışmak, gerçekten de çok yüce ve asil bir varoluş biçimidir…