Dünyada etkin güç olan küresel güçler, etkileri altına almaya çalıştıkları devletlerde "Ulus Devlet" yapısını zayıflatmaya çalışmaktadır. Bu çaba ile ilgili finansal, kültürel sosyal ve politik boyutu olan ve bir bütünlük arz eden faaliyetler yürütmekten geri durmamaktadırlar. Özellikle Türkiye gibi küresel güç olma potansiyeli olup, bu potansiyelini kuvveden fiile dönüştürmekte sıkınltı yaşayan ülkeler küresel güçlerin bu tür faaliyetlerin yoğun ilgisine mazhar olmaktadır. Bu ilginin bir ürünü olarak, Türkiye gibi ülkeler için, küresel, bölgesel, ulusal ve yerel planlı politikalar, ulus devletin tahrip ve tehdit edilmesine yönelik olarak, bizzat küresel güçlerin kontrolünde oluşturulmaya çalışılmaktadır. Geliştirilen politikaların en önemlilerinden biri de çok kültürlülüktür. Dini, etnik, mezhepsel ve her türlü diğer farklılıklar toplumun ayrıştırılması ve ötekileştirilmesi noktasında birer argüman olarak yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Küresel güçlerin merkezindeki ülkelerin stratejik analizlerinde, resmi ve yarı resmi netilekli güvenlik uzmanlarının çalışmalarında ve çeşitli gelişme ve ilerleme raporlarında mevcut olan ortak nokta, sınırların değişmesi ve yeni site devletlerinin ortaya çıkarılması şeklindedir. Bunlar dikkatli bir şekilde analiz edildiğinde, adres hep genelde Ortadoğu ve özelde de Türkiye olarak kendini göstermektedir. Bu kitap, çok yönlü olan meseleye sosyolog gözüyle bakılarak analizin nasıl yapılacağı konusunda önemli ip uçları vermektedir.
Dünyada etkin güç olan küresel güçler, etkileri altına almaya çalıştıkları devletlerde "Ulus Devlet" yapısını zayıflatmaya çalışmaktadır. Bu çaba ile ilgili finansal, kültürel sosyal ve politik boyutu olan ve bir bütünlük arz eden faaliyetler yürütmekten geri durmamaktadırlar. Özellikle Türkiye gibi küresel güç olma potansiyeli olup, bu potansiyelini kuvveden fiile dönüştürmekte sıkınltı yaşayan ülkeler küresel güçlerin bu tür faaliyetlerin yoğun ilgisine mazhar olmaktadır. Bu ilginin bir ürünü olarak, Türkiye gibi ülkeler için, küresel, bölgesel, ulusal ve yerel planlı politikalar, ulus devletin tahrip ve tehdit edilmesine yönelik olarak, bizzat küresel güçlerin kontrolünde oluşturulmaya çalışılmaktadır. Geliştirilen politikaların en önemlilerinden biri de çok kültürlülüktür. Dini, etnik, mezhepsel ve her türlü diğer farklılıklar toplumun ayrıştırılması ve ötekileştirilmesi noktasında birer argüman olarak yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Küresel güçlerin merkezindeki ülkelerin stratejik analizlerinde, resmi ve yarı resmi netilekli güvenlik uzmanlarının çalışmalarında ve çeşitli gelişme ve ilerleme raporlarında mevcut olan ortak nokta, sınırların değişmesi ve yeni site devletlerinin ortaya çıkarılması şeklindedir. Bunlar dikkatli bir şekilde analiz edildiğinde, adres hep genelde Ortadoğu ve özelde de Türkiye olarak kendini göstermektedir. Bu kitap, çok yönlü olan meseleye sosyolog gözüyle bakılarak analizin nasıl yapılacağı konusunda önemli ip uçları vermektedir.