Gözümü açtığımda yer gök masmaviydi. Güneşle birlikte İstanbul'a girmişti otobüs. Işıl ışıl deniz ve üstünde her renkten en çok da beyaz gemiler... Boğazın üzerinden geçiyorduk... İki denizin kavuşmasına bir otobüs geçişi kadar sürecek olan tanıklığım, işrak vaktinin çabucak geçen güzelliğiyle birleşince heyecanımı çevreme belli etmemek için, ellerimi sıktım, parmaklarımı çıtlattım durdum. Hep hatırlamak üzere bu görüntüyü zihnime kaydettim. Sonra büyüklü küçüklü her biri farklı renklere boyanmış düzensiz sıralanmış binalar, binalar, binalar... Diğer şehirler gibi bir şehirdi demek, bütün büyü boğazdan geçene kadar mıydı?
(Tanıtım Bülteninden)
Gözümü açtığımda yer gök masmaviydi. Güneşle birlikte İstanbul'a girmişti otobüs. Işıl ışıl deniz ve üstünde her renkten en çok da beyaz gemiler... Boğazın üzerinden geçiyorduk... İki denizin kavuşmasına bir otobüs geçişi kadar sürecek olan tanıklığım, işrak vaktinin çabucak geçen güzelliğiyle birleşince heyecanımı çevreme belli etmemek için, ellerimi sıktım, parmaklarımı çıtlattım durdum. Hep hatırlamak üzere bu görüntüyü zihnime kaydettim. Sonra büyüklü küçüklü her biri farklı renklere boyanmış düzensiz sıralanmış binalar, binalar, binalar... Diğer şehirler gibi bir şehirdi demek, bütün büyü boğazdan geçene kadar mıydı?
(Tanıtım Bülteninden)