“Kanıtlanamayacak konular hakkında konuşmaya iznimiz varsa şayet” diyor ve devam ediyor ünlü sosyolog Georg Simmel, “Sosyoloji problem çözmekten çok, problem kurmakla ilgilenmelidir.”
Hulki Cevizoğlu bu çalışmasıyla hem mevcut “bazı problemleri çözmek” hem de “yeni problemler kurmak” iddiasının ötesinde “yeni bir yaklaşım” da sunuyor.
Bu kitap tam anlamıyla “öncü bir tekliftir.” Yazar “compositio”nun peşinde, birleştirmeyi amaçlarken şöyle diyor: “Sosyolojiyi, (sosyal) psikolojiyi, din (felsefesini) ve astronomiyi birlikte düşünmeden ‘ortak' bir gerçeğe ulaşılamaz. Psikolojiyi bilmeden din, evrim kuramlarını bilmeden yaratılış, sosyal psikolojiyi bilmeden sosyoloji ve sinir bilimini bilmeden din felsefesini (özgür irade ve Tanrı kavramlarını) anlamak mümkün değildir. Bir “birleştirme seremonisine” ihtiyacımız var. Seremoniyi ben başlatıyorum. Bilim tarihine baktığımızda bilimin kurucu babalarının birer “doctor universalis” (evrensel bilgin) ya da “doctor mirabilis” (olağanüstü bilgin) diye anıldıklarını görürüz. Tekrar o zamanlara dönmenin zamanı gelmiştir.”
Hulki Cevizoğlu, din felsefesi alanında çok temel bir paradigma değişikliğine giderek, klasik bakış açılarını değiştiriyor ve yüzyılların felsefî tartışması (düalizmi) olan “kötülük problemini” (Teodise) çözüyor!
Cevizoğlu sosyoloji ve din felsefesi alanlarında “yeni kavramlar üretiyor” (Kentsel imparatorluklar, gönüllü gözetim, yetersizliğin baskısı, elekçiler, kendine-yarar, gözetleyene-yarar, sahte sunucular, birbirini kopyalamak, âlim-i sınırlı, kadir-i sınırlı, birleştirme seremonileri), astronomi dünyasına bilimsel giriş yapıyor.
“Kanıtlanamayacak konular hakkında konuşmaya iznimiz varsa şayet” diyor ve devam ediyor ünlü sosyolog Georg Simmel, “Sosyoloji problem çözmekten çok, problem kurmakla ilgilenmelidir.”
Hulki Cevizoğlu bu çalışmasıyla hem mevcut “bazı problemleri çözmek” hem de “yeni problemler kurmak” iddiasının ötesinde “yeni bir yaklaşım” da sunuyor.
Bu kitap tam anlamıyla “öncü bir tekliftir.” Yazar “compositio”nun peşinde, birleştirmeyi amaçlarken şöyle diyor: “Sosyolojiyi, (sosyal) psikolojiyi, din (felsefesini) ve astronomiyi birlikte düşünmeden ‘ortak' bir gerçeğe ulaşılamaz. Psikolojiyi bilmeden din, evrim kuramlarını bilmeden yaratılış, sosyal psikolojiyi bilmeden sosyoloji ve sinir bilimini bilmeden din felsefesini (özgür irade ve Tanrı kavramlarını) anlamak mümkün değildir. Bir “birleştirme seremonisine” ihtiyacımız var. Seremoniyi ben başlatıyorum. Bilim tarihine baktığımızda bilimin kurucu babalarının birer “doctor universalis” (evrensel bilgin) ya da “doctor mirabilis” (olağanüstü bilgin) diye anıldıklarını görürüz. Tekrar o zamanlara dönmenin zamanı gelmiştir.”
Hulki Cevizoğlu, din felsefesi alanında çok temel bir paradigma değişikliğine giderek, klasik bakış açılarını değiştiriyor ve yüzyılların felsefî tartışması (düalizmi) olan “kötülük problemini” (Teodise) çözüyor!
Cevizoğlu sosyoloji ve din felsefesi alanlarında “yeni kavramlar üretiyor” (Kentsel imparatorluklar, gönüllü gözetim, yetersizliğin baskısı, elekçiler, kendine-yarar, gözetleyene-yarar, sahte sunucular, birbirini kopyalamak, âlim-i sınırlı, kadir-i sınırlı, birleştirme seremonileri), astronomi dünyasına bilimsel giriş yapıyor.