“Kefenim kara olsun benim.
Sizinkiler hep beyaz
Yapraklarınız beyaz
Perdeleriniz, tülleriniz hep beyaz.
Dişleriniz de beyazdır sizin;
Bulutlarınız, hayatınız.
Duygularınız, kuşlarınız...
Yüzleriniz de beyaza çalar değil mi?
Benimki simsiyah olsun.
Benim gibi, kaderim gibi;
Günahım gibi, kalemim gibi, bulutum gibi...
Kara toprağa karalarımla gideyim.” diyor Sefer Yazıcı. Bazen keskin, bazen acıklı cümleleri döktüğü kaleminin mürekkebini yüreğinden damıtıyor. Dünü, bugünü, yarını anlattığı; geçmişin acısını gelecek umuduna kattığı şiirleriyle iz bırakıyor. Sevdayı, mertliği, nankörlüğü, kadirbilmezliği ve daha nicesini anlatıyor tek tek. Her şiiriyle bir hikâye, bir isyan, bir kıvılcım oluşturuyor.
“Kefenim kara olsun benim.
Sizinkiler hep beyaz
Yapraklarınız beyaz
Perdeleriniz, tülleriniz hep beyaz.
Dişleriniz de beyazdır sizin;
Bulutlarınız, hayatınız.
Duygularınız, kuşlarınız...
Yüzleriniz de beyaza çalar değil mi?
Benimki simsiyah olsun.
Benim gibi, kaderim gibi;
Günahım gibi, kalemim gibi, bulutum gibi...
Kara toprağa karalarımla gideyim.” diyor Sefer Yazıcı. Bazen keskin, bazen acıklı cümleleri döktüğü kaleminin mürekkebini yüreğinden damıtıyor. Dünü, bugünü, yarını anlattığı; geçmişin acısını gelecek umuduna kattığı şiirleriyle iz bırakıyor. Sevdayı, mertliği, nankörlüğü, kadirbilmezliği ve daha nicesini anlatıyor tek tek. Her şiiriyle bir hikâye, bir isyan, bir kıvılcım oluşturuyor.