Çukurova insanı çoğunlukla yaylalara giderler. Yaylacılar Çukurova'dan gelen insanlara “ÇUKURAĞALI” diye hitap ederler. Bu bir gelenektir. Halk arasında Çukurova kelimesi pek kullanılmaz.
Ayrıca Çukurova'da tarlası çok olanlara “Ağa” denir. Ağalar Osmanlının son döneminde devlet adamı görevini üstlenmiş, tarla ve takımlarını genişletmişlerdir. Bu düşünceler ışığında bazı haksızlıklar yapmışlar ve eşkıyaların çoğalmasına sebep olmuşlardır.
Aynı Ağalar dağa çıkan eşkıyalara karşı kendi eşkıyalarını üreterek onlara karşı savaş vermişlerdir. Genellikle 1930'lu ve 1940‘lı yıllarda bu gelenek devam etmiş olup, sonunda şehir eşkıyalığına dönüşmüştür.
Çukurağalı Romanımız 1970'lı yıllarda eski geleneği yaşatmaya çalışan bir gurupla o yılların devrimci gençlerini anlatmaktadır. Bizim nesil tamda bu dönemde yaşamış olup, eski ile yeni arasında kültür köprüsü görevi üstlenmiştir.
Çukurağalı romanını zevkle okuyacağınızdan eminim. Dilerim devamını da yazmama sebep olursunuz.
-Ahmet Dokuzoğlu
Şair-Yazar-Bestekar
Çukurova insanı çoğunlukla yaylalara giderler. Yaylacılar Çukurova'dan gelen insanlara “ÇUKURAĞALI” diye hitap ederler. Bu bir gelenektir. Halk arasında Çukurova kelimesi pek kullanılmaz.
Ayrıca Çukurova'da tarlası çok olanlara “Ağa” denir. Ağalar Osmanlının son döneminde devlet adamı görevini üstlenmiş, tarla ve takımlarını genişletmişlerdir. Bu düşünceler ışığında bazı haksızlıklar yapmışlar ve eşkıyaların çoğalmasına sebep olmuşlardır.
Aynı Ağalar dağa çıkan eşkıyalara karşı kendi eşkıyalarını üreterek onlara karşı savaş vermişlerdir. Genellikle 1930'lu ve 1940‘lı yıllarda bu gelenek devam etmiş olup, sonunda şehir eşkıyalığına dönüşmüştür.
Çukurağalı Romanımız 1970'lı yıllarda eski geleneği yaşatmaya çalışan bir gurupla o yılların devrimci gençlerini anlatmaktadır. Bizim nesil tamda bu dönemde yaşamış olup, eski ile yeni arasında kültür köprüsü görevi üstlenmiştir.
Çukurağalı romanını zevkle okuyacağınızdan eminim. Dilerim devamını da yazmama sebep olursunuz.
-Ahmet Dokuzoğlu
Şair-Yazar-Bestekar