Şefkat-merhamet-rahmet hareketini başlatmış, kalplerin, gönüllerin fethini, beldelerin fethinden öne almışız. Büyük ve dağınık bir coğrafyada, şaşılacak kadar kısa bir zamanda ‘insanlık fethi'ni gerçekleştirmişiz. Bu büyük başarının kahramanları şimdi kendi insanlarına, kendi torunlarına, kendi çoluk-çocuklarına sahip çıkmaktan âciz hale gelmişse burada durup bir nefs muhasebesi yapmalıyız. Dertleşme, düşünme, hiçbir olumsuzluğu mazeret olarak öne sürmeme, nefs muhasebesi yaparak çare arama/bulma gayreti göstererek her hal ve şartta yaşanan bir dinimiz olduğunu unutmayalım. Dert ‘insanlığımızın azalması' derdidir. Kimliklerle uğraşılıyor. Asıl derdimiz ‘kişilik' problemidir. İnsanlığımız azalmış, farkında değiliz. İnsanı maddeye köle yapan, madde uğruna insanların ruhunu, sıhhatini, mutluluğunu tahrip eden gaflet içinde yaşamaktan kurtulmamız şarttır. Sevgi-saygı ve merhamet duygularıyla insanileştiremediğimiz her sosyal münasebet, toplumun bir tarafını mutlaka sızlatacak, acıtacak, kanatacaktır.
Enerjimizi israf etmeyelim. Din kardeşliğimizi zedelemeyelim. Hatasız tek kitabın Kur'ân-ı Kerîm olduğunu unutmadan okuyalım, düşünelim, dikkat ve hassasiyetimizi kaybetmeyelim. Ölçülü ve dengeli olmayı, makul, mutedil ve müstakim bir hal içinde bulunmayı içselleştirelim. Biz bu hayatı Rabbimizin adıyla okuruz. Bu tür bir okuma, ahlaktan hukuka, sağlıktan ticarete, eğitimden yönetime kadar istisnasız hayatın her alanına Kur'an ve sünnetin ölçülerini hâkim kılmak için okumaktır. Bu ölçülerin yerine kendi ölçülerini koymaya çalışan modernizmin istilasından, kabullerinden sakındırmaktır. Cuma Düşüncelerim kitabı; kendi ölçülerimizle, değerlerimizle yaşamaya katkıda bulunmak için yazılmıştır. Cuma Düşüncelerim'in amacı da Rabbimizin rızasını, kazandıracak salih amellerle dolu dolu yaşamaya vesiledir.
Yaşar Değirmenci
Şefkat-merhamet-rahmet hareketini başlatmış, kalplerin, gönüllerin fethini, beldelerin fethinden öne almışız. Büyük ve dağınık bir coğrafyada, şaşılacak kadar kısa bir zamanda ‘insanlık fethi'ni gerçekleştirmişiz. Bu büyük başarının kahramanları şimdi kendi insanlarına, kendi torunlarına, kendi çoluk-çocuklarına sahip çıkmaktan âciz hale gelmişse burada durup bir nefs muhasebesi yapmalıyız. Dertleşme, düşünme, hiçbir olumsuzluğu mazeret olarak öne sürmeme, nefs muhasebesi yaparak çare arama/bulma gayreti göstererek her hal ve şartta yaşanan bir dinimiz olduğunu unutmayalım. Dert ‘insanlığımızın azalması' derdidir. Kimliklerle uğraşılıyor. Asıl derdimiz ‘kişilik' problemidir. İnsanlığımız azalmış, farkında değiliz. İnsanı maddeye köle yapan, madde uğruna insanların ruhunu, sıhhatini, mutluluğunu tahrip eden gaflet içinde yaşamaktan kurtulmamız şarttır. Sevgi-saygı ve merhamet duygularıyla insanileştiremediğimiz her sosyal münasebet, toplumun bir tarafını mutlaka sızlatacak, acıtacak, kanatacaktır.
Enerjimizi israf etmeyelim. Din kardeşliğimizi zedelemeyelim. Hatasız tek kitabın Kur'ân-ı Kerîm olduğunu unutmadan okuyalım, düşünelim, dikkat ve hassasiyetimizi kaybetmeyelim. Ölçülü ve dengeli olmayı, makul, mutedil ve müstakim bir hal içinde bulunmayı içselleştirelim. Biz bu hayatı Rabbimizin adıyla okuruz. Bu tür bir okuma, ahlaktan hukuka, sağlıktan ticarete, eğitimden yönetime kadar istisnasız hayatın her alanına Kur'an ve sünnetin ölçülerini hâkim kılmak için okumaktır. Bu ölçülerin yerine kendi ölçülerini koymaya çalışan modernizmin istilasından, kabullerinden sakındırmaktır. Cuma Düşüncelerim kitabı; kendi ölçülerimizle, değerlerimizle yaşamaya katkıda bulunmak için yazılmıştır. Cuma Düşüncelerim'in amacı da Rabbimizin rızasını, kazandıracak salih amellerle dolu dolu yaşamaya vesiledir.
Yaşar Değirmenci