Cumartesi Öyküleri

Stok Kodu:
9789758426249
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
197
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
7,41
5,56
9789758426249
425004
Cumartesi Öyküleri
Cumartesi Öyküleri
5.56

“Gece ve Sis“ ile unutturulmak istenen genç bedenleri suskunluk duvarına bırakmayan anaların acı ve öfkesidir anlatılan...
Yitirilmiş bir oğlun ana kucağında bıraktığı boşluktan daha büyük bir boşluk var mıdır? Acının hiçbir rengine benzemez acıları, öfkelerin hiçbiri boy ölçüşemez öfkeleri ile! Hiçbir karanlık boğamaz alınlarındaki ak yaşamak gibi dimdik taşıdıkları ışığı. Adresi bilinmez mezarların sürgün acısı sislerini, ancak bir ananın inanmayan yüreğinin ışığı dağıtabilir. Her Cumartesi annesinin ortak umududur inanmamak ve beklemek:

“Akşam eve dönmedi. Sonraki akşamlar da. Her yere sorduk yok dediler, ölüm düştü aklıma da yakıştıramadım. Her gün sevdiği yemekleri pişirdim, dönecek, yiyecekti. Dokunmadım yatağına, dönecek yatacaktı. Açık bıraktım kapıyı; şöyle bir itecek, açacaktı. Yıkamadım gömleğini, onun kokusu vardı. Dönecek, kendi kokusuna kavuşacaktı.“

Hangi anne inanmak ister ki oğlunun öldüğüne. Hele de görmediyse oğlunun cesedini bile. İnanmak ihanet değil midir kaybedilmek istenene?

“Gece ve Sis“ ile unutturulmak istenen genç bedenleri suskunluk duvarına bırakmayan anaların acı ve öfkesidir anlatılan...
Yitirilmiş bir oğlun ana kucağında bıraktığı boşluktan daha büyük bir boşluk var mıdır? Acının hiçbir rengine benzemez acıları, öfkelerin hiçbiri boy ölçüşemez öfkeleri ile! Hiçbir karanlık boğamaz alınlarındaki ak yaşamak gibi dimdik taşıdıkları ışığı. Adresi bilinmez mezarların sürgün acısı sislerini, ancak bir ananın inanmayan yüreğinin ışığı dağıtabilir. Her Cumartesi annesinin ortak umududur inanmamak ve beklemek:

“Akşam eve dönmedi. Sonraki akşamlar da. Her yere sorduk yok dediler, ölüm düştü aklıma da yakıştıramadım. Her gün sevdiği yemekleri pişirdim, dönecek, yiyecekti. Dokunmadım yatağına, dönecek yatacaktı. Açık bıraktım kapıyı; şöyle bir itecek, açacaktı. Yıkamadım gömleğini, onun kokusu vardı. Dönecek, kendi kokusuna kavuşacaktı.“

Hangi anne inanmak ister ki oğlunun öldüğüne. Hele de görmediyse oğlunun cesedini bile. İnanmak ihanet değil midir kaybedilmek istenene?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat