… Şehrin en işlek caddesinde, bir başıma yaşadığım çatı katındaki evimde olsak... Sabahlara kadar bıkmadan usanmadan yaşadığımız günleri, biz olmayınca yüzünün hiç gülmediğine inandığım çay bahçelerini, gri renkli otobüs duraklarını, tenha sokakları, o yangın zamanları, ders notlarını, amfileri, dostlarımızı, fakülte kantinlerini, hiç ilgimi çekmediği gibi bir şey de anlamadığım ve anlamak için de kendimi zorlamadığım, itiraf etmeliyim ki seni memnun etmek için ilgilenir gözüktüğüm -sonraları seninle ortak bir anımız olduğu için birkaç defa okuduğum- Uygarlık Tarihi'nden konuşsak... Gecenin dördünde çay demlesek... Daha doğrusu, ben açık yaparım diye sen demlesen... Bir şeyler yemeden sigara içmene kaşlarımı çatarak izin vermesem... Acele ile ekmeğin arasına sıkıştırdıklarımı, yarısını benim yemem şartıyla kabul etsen...
… Şehrin en işlek caddesinde, bir başıma yaşadığım çatı katındaki evimde olsak... Sabahlara kadar bıkmadan usanmadan yaşadığımız günleri, biz olmayınca yüzünün hiç gülmediğine inandığım çay bahçelerini, gri renkli otobüs duraklarını, tenha sokakları, o yangın zamanları, ders notlarını, amfileri, dostlarımızı, fakülte kantinlerini, hiç ilgimi çekmediği gibi bir şey de anlamadığım ve anlamak için de kendimi zorlamadığım, itiraf etmeliyim ki seni memnun etmek için ilgilenir gözüktüğüm -sonraları seninle ortak bir anımız olduğu için birkaç defa okuduğum- Uygarlık Tarihi'nden konuşsak... Gecenin dördünde çay demlesek... Daha doğrusu, ben açık yaparım diye sen demlesen... Bir şeyler yemeden sigara içmene kaşlarımı çatarak izin vermesem... Acele ile ekmeğin arasına sıkıştırdıklarımı, yarısını benim yemem şartıyla kabul etsen...