Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, Türk milletinin bağımsız devlet kurma şeklinde görüngülenen tarihsel dirilişine koşut başlayan ve gelişen yazınsal yolculuğunu kapsar. Yeryüzünden silinmek istenen bir milletin köklü dönüşümlerle evrildiği bu süreç, Türk ve Dünya medeniyeti açısından çok katmanlı tarihsel varoluş serüvenlerinin gerçekleştiği bir dönemdir. Anadolu'nun vatanlaşmasında dönüm noktası olması bakımından ise, geçmiş yılların çıkarımının yön verdiği millî devlet fikrini benimseme ve benimsetme yönündeki atılımlar ile geleceğe yönelik yüce ideallerin sentezlenmesidir.
Millî mefkûre olarak cihan hâkimiyeti ülküsü ve özgürlüğe bağlılık ile başlayan Yeni Türk Devleti'nin inşası, hafızanın ayak seslerinden ödünçlenen atalar ruhuna ait yaratıcı ve yaşatıcı gücün eyleme dönüştürülmesidir. Türk milleti, iki yüzyıllık travmanın toplumsal bir diriliş ile somutlandığı Kurtuluş Savaşı sonrasında bireysel, toplumsal, evrensel bağlamda kendilik arayışını ve kendi oluşunu deneyimler. Yeni siyasi yapılanma, tarihsel ruhun fragmanlarından millî olana doğru çok yönlü sistematik düzenlemeler ile derinleşir. Edebî kavrayışın form kazandığı roman türünün 1923-1950 evresindeki ilk örnekleri, tarım toplumunun yüzeyselliğinden ve yataylığından sanayi toplumunun derinliğine merhaleli şekilde üstlenilen toplumsal ve kültürel kendilik dönüşümünün yansımalarıdır. İzleksel imgeleri yoğun olan ulusalcı söyleme sistemli geçiş, her türlü yenileşmeye kapalı siyasi, sosyal, kültürel yapıyı düzenleme ve buna uygun yeni insan tipini oluşturma merkezli gerçekleştirilir.
Bu kitapta Peyami Safa-Sözde Kızlar, Suat Derviş-Hiçbiri, Müfide Ferit Tek-Pervaneler, Mahmut Yesari-Çoban Yıldızı, Güzide Sabri Aygün-Yaban Gülü, Reşat Nuri Güntekin-Acımak, Mehmet Rauf-Halas, Memduh Şevket Esendal-Ayaşlı ile Kiracıları, Esat Mahmut Karakurt-Son Gece, Mithat Cemal Kuntay-Üç İstanbul, Peride Celal Yönsel-Sönen Alev, Samim Kocagöz-İkinci Dünya, Hilmi Ziya Ülken-Yarım Adam, Kemal Bilbaşar-Denizin Çağırışı, Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna, Sadri Ertem-Çıkrıklar Durunca, Yusuf Ziya Ortaç-Göç, İlhami Bekir Tez-Taşlı Tarladaki Ev, Safiye Erol-Ülker Fırtınası, Sait Faik Abasıyanık-Medarı Maişet Motoru, Cevat Şakir Kabaağaçlı-Aganta Burina Burinata, Hüseyin Rahmi Gürpınar-Dirilen İskelet, Nahit Sırrı Örik-Sultan Hamid Düşerken, Cahit Irgat-Geri Dönemezsin, Hüseyin Nihal Atsız-Bozkurtlar (Bozkurtların Ölümü-Bozkurtlar Diriliyor), Orhan Kemal-Baba Evi olmak üzere yirmi altı roman özelinde zihniyet-insan ilişkisi ve toplum-birey çatışmasının görüngülenme derecelerinin biçim ve biçem bakımından tahlili, geçmişten geleceğe ilerleyen kesintisiz yaratma akışında aynalanır.
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, Türk milletinin bağımsız devlet kurma şeklinde görüngülenen tarihsel dirilişine koşut başlayan ve gelişen yazınsal yolculuğunu kapsar. Yeryüzünden silinmek istenen bir milletin köklü dönüşümlerle evrildiği bu süreç, Türk ve Dünya medeniyeti açısından çok katmanlı tarihsel varoluş serüvenlerinin gerçekleştiği bir dönemdir. Anadolu'nun vatanlaşmasında dönüm noktası olması bakımından ise, geçmiş yılların çıkarımının yön verdiği millî devlet fikrini benimseme ve benimsetme yönündeki atılımlar ile geleceğe yönelik yüce ideallerin sentezlenmesidir.
Millî mefkûre olarak cihan hâkimiyeti ülküsü ve özgürlüğe bağlılık ile başlayan Yeni Türk Devleti'nin inşası, hafızanın ayak seslerinden ödünçlenen atalar ruhuna ait yaratıcı ve yaşatıcı gücün eyleme dönüştürülmesidir. Türk milleti, iki yüzyıllık travmanın toplumsal bir diriliş ile somutlandığı Kurtuluş Savaşı sonrasında bireysel, toplumsal, evrensel bağlamda kendilik arayışını ve kendi oluşunu deneyimler. Yeni siyasi yapılanma, tarihsel ruhun fragmanlarından millî olana doğru çok yönlü sistematik düzenlemeler ile derinleşir. Edebî kavrayışın form kazandığı roman türünün 1923-1950 evresindeki ilk örnekleri, tarım toplumunun yüzeyselliğinden ve yataylığından sanayi toplumunun derinliğine merhaleli şekilde üstlenilen toplumsal ve kültürel kendilik dönüşümünün yansımalarıdır. İzleksel imgeleri yoğun olan ulusalcı söyleme sistemli geçiş, her türlü yenileşmeye kapalı siyasi, sosyal, kültürel yapıyı düzenleme ve buna uygun yeni insan tipini oluşturma merkezli gerçekleştirilir.
Bu kitapta Peyami Safa-Sözde Kızlar, Suat Derviş-Hiçbiri, Müfide Ferit Tek-Pervaneler, Mahmut Yesari-Çoban Yıldızı, Güzide Sabri Aygün-Yaban Gülü, Reşat Nuri Güntekin-Acımak, Mehmet Rauf-Halas, Memduh Şevket Esendal-Ayaşlı ile Kiracıları, Esat Mahmut Karakurt-Son Gece, Mithat Cemal Kuntay-Üç İstanbul, Peride Celal Yönsel-Sönen Alev, Samim Kocagöz-İkinci Dünya, Hilmi Ziya Ülken-Yarım Adam, Kemal Bilbaşar-Denizin Çağırışı, Sabahattin Ali-Kürk Mantolu Madonna, Sadri Ertem-Çıkrıklar Durunca, Yusuf Ziya Ortaç-Göç, İlhami Bekir Tez-Taşlı Tarladaki Ev, Safiye Erol-Ülker Fırtınası, Sait Faik Abasıyanık-Medarı Maişet Motoru, Cevat Şakir Kabaağaçlı-Aganta Burina Burinata, Hüseyin Rahmi Gürpınar-Dirilen İskelet, Nahit Sırrı Örik-Sultan Hamid Düşerken, Cahit Irgat-Geri Dönemezsin, Hüseyin Nihal Atsız-Bozkurtlar (Bozkurtların Ölümü-Bozkurtlar Diriliyor), Orhan Kemal-Baba Evi olmak üzere yirmi altı roman özelinde zihniyet-insan ilişkisi ve toplum-birey çatışmasının görüngülenme derecelerinin biçim ve biçem bakımından tahlili, geçmişten geleceğe ilerleyen kesintisiz yaratma akışında aynalanır.