Cumhuriyet'in Öncesinde ve Sonrasında Said Nursi'nin Doğru Bilinen Yanlış Yönleri

Stok Kodu:
9786052074435
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
121
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
20,00
16,00
9786052074435
660144
Cumhuriyet'in Öncesinde ve Sonrasında Said Nursi'nin Doğru Bilinen Yanlış Yönleri
Cumhuriyet'in Öncesinde ve Sonrasında Said Nursi'nin Doğru Bilinen Yanlış Yönleri
16.00

Ahir zaman yaklaştı ki günümüzde hocadan, hacıdan veya dini bütün bir müminden din düşmanı, münafık, vatan haini, ırz ve namus düşmanı çıkmaz/çıkamaz diye bir kaide kalmadı. İçinde yaşadığı devlete karşı şayet olumsuz davranışları varsa, yıkıcı ve bölücüyse, bu hocadır, bu da hacıdır hapse atılamaz, idam edilemez diye dünyanın tüm ülkelerinde böyle bir kanun da yoktur. Dolayısıyla insan insandır kim olursa olsun, ne olursa olsun her zaman yanılabilir. Vatana ve vatandaşlara karşı affedilmez kusurlar işleyebilirler.

Umarımbu eserimizi okuyanlar hissi duygulara kapılarak, “din alimine dil uzattı” gibi bir varsayımla bizi yargılamazlar. Hele hele mezhep kurucularının bile eleştiriye tabi tutulduğu asrımızda, bir din âlimini eleştirmek ne ki diye düşünmelidirler. Şayet bu din ulemasının, ülkesi adına yaptığı yanlışları, inanamayacağımız konuşmaları varsa ve bu faaliyetleri kendi bıraktığı verilerine göre gerçekse, bunu beyan etmek, açığa çıkarmak belki de o ülkede yaşayacak olan gelecek nesiller için sevap olarak bile addedilmelidir.

Ahir zaman yaklaştı ki günümüzde hocadan, hacıdan veya dini bütün bir müminden din düşmanı, münafık, vatan haini, ırz ve namus düşmanı çıkmaz/çıkamaz diye bir kaide kalmadı. İçinde yaşadığı devlete karşı şayet olumsuz davranışları varsa, yıkıcı ve bölücüyse, bu hocadır, bu da hacıdır hapse atılamaz, idam edilemez diye dünyanın tüm ülkelerinde böyle bir kanun da yoktur. Dolayısıyla insan insandır kim olursa olsun, ne olursa olsun her zaman yanılabilir. Vatana ve vatandaşlara karşı affedilmez kusurlar işleyebilirler.

Umarımbu eserimizi okuyanlar hissi duygulara kapılarak, “din alimine dil uzattı” gibi bir varsayımla bizi yargılamazlar. Hele hele mezhep kurucularının bile eleştiriye tabi tutulduğu asrımızda, bir din âlimini eleştirmek ne ki diye düşünmelidirler. Şayet bu din ulemasının, ülkesi adına yaptığı yanlışları, inanamayacağımız konuşmaları varsa ve bu faaliyetleri kendi bıraktığı verilerine göre gerçekse, bunu beyan etmek, açığa çıkarmak belki de o ülkede yaşayacak olan gelecek nesiller için sevap olarak bile addedilmelidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat