Cumhuriyet'in Üç Fedaisi

Stok Kodu:
9789944611879
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%15 indirimli
40,00
34,00
9789944611879
502430
Cumhuriyet'in Üç Fedaisi
Cumhuriyet'in Üç Fedaisi
34.00

Dr. Reşit Galip: 1893 yılında Rodos Adası'nda dünyaya gelmiştir. 1917 yılında İstanbul Askerî Tıbbiye Mektebi'nden mezun olmuştur. Henüz tıb­biye talebesi iken Balkan Harbi'ne ve Büyük Harbe kendi dilekçesiyle gönüllü olarak, Çatalca ve Kafkas cephelerinde iştirak etmiştir. Kütahya ve havalisinde Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin kurulmasında ça­lışmıştır. II. III. ve IV. dönem Aydın milletvekilidir. 19 Eylül 1932 - 13 Ağustos 1933 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, onun bakanlığı döneminde üniversite reformu gerçekleşmiştir. Türk Tarih Kurumu'nun temelini oluşturan Türk Tarihi Tetkik Heyeti'nde genel sekreterlik, Türk Dil Kurumu'nda başkanlık görevleri üstlenmiştir. Kızılay başhekimliği yaptığı sıralarda sıtma mik­roplarının boyanması için mevcut yöntemleri geliştirerek yeni bir yöntem bulmuştur.

Mahmut Esat Bozkurt: 1892 yılında Kuşadası'nda doğan Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuki temellerinin atılma­sında en büyük payı olan bir devlet adamı ve Türk Devrimi'nin ideolojisi olan Kemalizmin belli başlı kuramcılarından biridir. 1911 yılında İstanbul Hukuk Mektebi'nden mezun oldu. İsviçre'de Lozan ve Freiburg üniversitelerinde öğrenim gördü ve kapitülasyonlar konusunda doktora yaptı. İzmir'in Yunanlar tarafından işgalinden sonra Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere yurda dönmüş, Kuşadası bölgesinde Kuvayımilliye'yi kurarak Milli Mücadele'ye katılmıştır. Cumhuriyet tarihinde Bozkurt-Lotus vakası olarak adlandırılan, Bozkurt adlı Türk gemisiyle Lotus adlı Fransız gemisinin 2 Ağustos 1926 tarihinde Ege Denizi'nde çarpışması nedeniyle iki ülke arasında çıkan anlaşmazlıkta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nda temsil etti. Bu dava, tarihçiler tarafından Türk hukukunun ve adalet örgütünün kapitülasyonlar dönemini geride bırakarak insan ve egemenlik haklarına dayalı çağdaş hukuk düzeyine yükseldiğinin bir simgesi olarak değerlendirilmektedir.

Şükrü Saracoğlu: 1938-42 arasında Türkiye Dışişleri Bakanı, 1942-46 arasında Türkiye Başbakanı 1948 ile 1950 arasında da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olan Saracoğlu, bu görevler dışında 1924 ile 1938 arasında da değişik hükümetlerde Millî Eğitim, Maliye ve Adalet bakanlıkları yapmıştır. İsmet İnönü ile beraber 2. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi savaşın dışında tutan politikalara yön vermiştir.

Cumhuriyet döneminin en eğitimli, en dona­nımlı, en namuslu, en fedakâr kadrosu olan Şükrü Saracoğlu-Mahmut Esat Bozkurt-Reşit Galip kuşağına karşı, laik ve demokratik bir devlet kurdular diye, karşı devrimcilerin ve cumhuriyet düşman­larının amansız bir kini vardır. Bu kinin kaynağı, bu kahramanların kişilik ve temsil ettikleri kimliktedir. Bu insanlar Cumhuriyet'ten önce doğmuştu. Yurt içinde ve yurt dışında ciddi eğitim ve öğrenim gördüler, Kurtuluş Savaşı'na katıldılar. Hayatın sınavlarından geçtiler başlangıçta tam anlamıyla demokratik olmasa bile onu amaçlayan, hukuku çağdaşlık düze­yine çıkarmak için çaba gösteren, elden geldiğince sosyal ve laik bir cumhuriyet kurdular. Başbakanlık, bakanlık gibi görevlerde bulunmuş olan Cumhuriyet'in Üç Fedaisi'nin kimi öldüğü zaman kira evinde oturuyordu, kiminin de cebinde sadece beş lirası vardı.

Dr. Reşit Galip: 1893 yılında Rodos Adası'nda dünyaya gelmiştir. 1917 yılında İstanbul Askerî Tıbbiye Mektebi'nden mezun olmuştur. Henüz tıb­biye talebesi iken Balkan Harbi'ne ve Büyük Harbe kendi dilekçesiyle gönüllü olarak, Çatalca ve Kafkas cephelerinde iştirak etmiştir. Kütahya ve havalisinde Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin kurulmasında ça­lışmıştır. II. III. ve IV. dönem Aydın milletvekilidir. 19 Eylül 1932 - 13 Ağustos 1933 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, onun bakanlığı döneminde üniversite reformu gerçekleşmiştir. Türk Tarih Kurumu'nun temelini oluşturan Türk Tarihi Tetkik Heyeti'nde genel sekreterlik, Türk Dil Kurumu'nda başkanlık görevleri üstlenmiştir. Kızılay başhekimliği yaptığı sıralarda sıtma mik­roplarının boyanması için mevcut yöntemleri geliştirerek yeni bir yöntem bulmuştur.

Mahmut Esat Bozkurt: 1892 yılında Kuşadası'nda doğan Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuki temellerinin atılma­sında en büyük payı olan bir devlet adamı ve Türk Devrimi'nin ideolojisi olan Kemalizmin belli başlı kuramcılarından biridir. 1911 yılında İstanbul Hukuk Mektebi'nden mezun oldu. İsviçre'de Lozan ve Freiburg üniversitelerinde öğrenim gördü ve kapitülasyonlar konusunda doktora yaptı. İzmir'in Yunanlar tarafından işgalinden sonra Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere yurda dönmüş, Kuşadası bölgesinde Kuvayımilliye'yi kurarak Milli Mücadele'ye katılmıştır. Cumhuriyet tarihinde Bozkurt-Lotus vakası olarak adlandırılan, Bozkurt adlı Türk gemisiyle Lotus adlı Fransız gemisinin 2 Ağustos 1926 tarihinde Ege Denizi'nde çarpışması nedeniyle iki ülke arasında çıkan anlaşmazlıkta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nda temsil etti. Bu dava, tarihçiler tarafından Türk hukukunun ve adalet örgütünün kapitülasyonlar dönemini geride bırakarak insan ve egemenlik haklarına dayalı çağdaş hukuk düzeyine yükseldiğinin bir simgesi olarak değerlendirilmektedir.

Şükrü Saracoğlu: 1938-42 arasında Türkiye Dışişleri Bakanı, 1942-46 arasında Türkiye Başbakanı 1948 ile 1950 arasında da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olan Saracoğlu, bu görevler dışında 1924 ile 1938 arasında da değişik hükümetlerde Millî Eğitim, Maliye ve Adalet bakanlıkları yapmıştır. İsmet İnönü ile beraber 2. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'yi savaşın dışında tutan politikalara yön vermiştir.

Cumhuriyet döneminin en eğitimli, en dona­nımlı, en namuslu, en fedakâr kadrosu olan Şükrü Saracoğlu-Mahmut Esat Bozkurt-Reşit Galip kuşağına karşı, laik ve demokratik bir devlet kurdular diye, karşı devrimcilerin ve cumhuriyet düşman­larının amansız bir kini vardır. Bu kinin kaynağı, bu kahramanların kişilik ve temsil ettikleri kimliktedir. Bu insanlar Cumhuriyet'ten önce doğmuştu. Yurt içinde ve yurt dışında ciddi eğitim ve öğrenim gördüler, Kurtuluş Savaşı'na katıldılar. Hayatın sınavlarından geçtiler başlangıçta tam anlamıyla demokratik olmasa bile onu amaçlayan, hukuku çağdaşlık düze­yine çıkarmak için çaba gösteren, elden geldiğince sosyal ve laik bir cumhuriyet kurdular. Başbakanlık, bakanlık gibi görevlerde bulunmuş olan Cumhuriyet'in Üç Fedaisi'nin kimi öldüğü zaman kira evinde oturuyordu, kiminin de cebinde sadece beş lirası vardı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat