Derler ki; Tanrı dünyayı yaratırken, şuraya buraya dağları ve ovaları belli bir düzen içerisinde serpiştirmişti. Ama elinde daha yerleştireceği bir çok dağ kalmış. Sadece dağlar... “Bunları ne yapayım?” dediği sırada, dünyanın son bölümü olan Zagros eyaletini düzenliyormuş. Sonunda bu dağların tümünü Oramar civarına sıkıştırmak zorunda kalmış. İşte buraların böylesine dağlık bir yöre olmasının sebebi buymuş. Fakat Tanrı yine de yarattığı bu son bölgeyi süslemeyi de ihmal etmemiş. Böylece Oramar'daki dağları güzel meşe ormanları ve gürül gürül akan buz gibi sularla bezendirmiş. Bizden söylemesi....
Zagros eyalet yönetimi, Aralık ayının başlarında, böylesi sık dağların perdelediği Xan Kurkê yöresinde, Deşta Heyatê'nin devamı gibi görünen dar ve güzel bir vadide toplandı. İçinde bulundukları olağanüstü durumu uzun uzun müzakere ettiler orada. Gıda azlığı, barınacak yer darlığı, güvenlik gibi konular müzakerelerin en can alıcı noktaları idi. Toplantıda çeşitli alternatifler tartışılmıştı. Bir yerde toplu olarak bulunmama veya dağınık barınma zorunluluğu onları epey terletti. Sonunda eldeki gücü eyaletteki muhtelif bölgelere dağıtarak kışı çıkarmayı kararlaştırdılar. Başka çareleri mi vardı yani? Hangi gücün nereye yerleşeceği kabaca belirlenmiş ve hangi komutanın emrine kimlerin verileceği saptanmıştı.
Derler ki; Tanrı dünyayı yaratırken, şuraya buraya dağları ve ovaları belli bir düzen içerisinde serpiştirmişti. Ama elinde daha yerleştireceği bir çok dağ kalmış. Sadece dağlar... “Bunları ne yapayım?” dediği sırada, dünyanın son bölümü olan Zagros eyaletini düzenliyormuş. Sonunda bu dağların tümünü Oramar civarına sıkıştırmak zorunda kalmış. İşte buraların böylesine dağlık bir yöre olmasının sebebi buymuş. Fakat Tanrı yine de yarattığı bu son bölgeyi süslemeyi de ihmal etmemiş. Böylece Oramar'daki dağları güzel meşe ormanları ve gürül gürül akan buz gibi sularla bezendirmiş. Bizden söylemesi....
Zagros eyalet yönetimi, Aralık ayının başlarında, böylesi sık dağların perdelediği Xan Kurkê yöresinde, Deşta Heyatê'nin devamı gibi görünen dar ve güzel bir vadide toplandı. İçinde bulundukları olağanüstü durumu uzun uzun müzakere ettiler orada. Gıda azlığı, barınacak yer darlığı, güvenlik gibi konular müzakerelerin en can alıcı noktaları idi. Toplantıda çeşitli alternatifler tartışılmıştı. Bir yerde toplu olarak bulunmama veya dağınık barınma zorunluluğu onları epey terletti. Sonunda eldeki gücü eyaletteki muhtelif bölgelere dağıtarak kışı çıkarmayı kararlaştırdılar. Başka çareleri mi vardı yani? Hangi gücün nereye yerleşeceği kabaca belirlenmiş ve hangi komutanın emrine kimlerin verileceği saptanmıştı.