Dağlarca Türkçe katında öyle bekledi ki
Hepisini gördü, ta kızıl elmaya kadar
Limonluğun üstündeki konalgayı bilemeyiz
Çiçek sergisi, bu nasıl bir atılımdır biliriz
Karlar yağıyordu düşüncesine, iftiharla
Kimesne ne derse desin, dağlar bilir söz incisini
Yeniden doğmak için sevi yön değiştirirdi
Sevişmek halk katında sonsuzluk alanıdır
Bir tümceye uydurulmuş koygun sesiyle
Bir anı hecesinde sevişmek olanıdır yüreği
Çağrılmayan göğ çağrılsa kanayan gül
Benim gönlüm böyle vakit varken iç çeken
Sonrası kalır unutulan bir yasaya
Unutulmaya değer oraların ihsan gölgeleri
Yatıştırmaya yaprağın kollenkimasıdır kökün
Flokseranın iğnesi ölür o ölüm ayininde
Öyle bekledim ki “sevgim acıyor”
Yaşamı tırmaladım gidiyorum
Bu dünyayı, onun incelikleri
Bir bir ayıkladım biliyorum
Gülünün güneşi emzirdiği
Dağlarca Türkçe katında öyle bekledi ki
Hepisini gördü, ta kızıl elmaya kadar
Limonluğun üstündeki konalgayı bilemeyiz
Çiçek sergisi, bu nasıl bir atılımdır biliriz
Karlar yağıyordu düşüncesine, iftiharla
Kimesne ne derse desin, dağlar bilir söz incisini
Yeniden doğmak için sevi yön değiştirirdi
Sevişmek halk katında sonsuzluk alanıdır
Bir tümceye uydurulmuş koygun sesiyle
Bir anı hecesinde sevişmek olanıdır yüreği
Çağrılmayan göğ çağrılsa kanayan gül
Benim gönlüm böyle vakit varken iç çeken
Sonrası kalır unutulan bir yasaya
Unutulmaya değer oraların ihsan gölgeleri
Yatıştırmaya yaprağın kollenkimasıdır kökün
Flokseranın iğnesi ölür o ölüm ayininde
Öyle bekledim ki “sevgim acıyor”
Yaşamı tırmaladım gidiyorum
Bu dünyayı, onun incelikleri
Bir bir ayıkladım biliyorum
Gülünün güneşi emzirdiği