Yüreğini sonsuza dayamış gece gezgini. Dudağı mühürlü bir şiirin sırrını çalmadan önce, kimse söylemedi bana hasret kere hasretin aşk ettiğini. Çağrıma küs kırlangıçlardan imkansız öyküleri dinlediğim halde sulh ve sükut çağının dilberi olmak isterdim. Oysa şimdi yorgun bir kavganın gölgesinde güneşleniyorum. Susuzluktan yataklara düşmüş vicdanların arasında, duayı örtüsü kılarak dolaştırıyorum kalbimi. Kalbimdeki merhamet adlı dervişi bir kabre koymalarından korkuyorum. Gülün yangına dökülüşünü, bülbülün gülden sökülüşünü seyrediyor içimin şehirleri. Yaşamak, ne hırçın bir ölüm biriktiriyor insanların gözlerinde, görmüyor benden başka kimse...
Yüreğini sonsuza dayamış gece gezgini. Dudağı mühürlü bir şiirin sırrını çalmadan önce, kimse söylemedi bana hasret kere hasretin aşk ettiğini. Çağrıma küs kırlangıçlardan imkansız öyküleri dinlediğim halde sulh ve sükut çağının dilberi olmak isterdim. Oysa şimdi yorgun bir kavganın gölgesinde güneşleniyorum. Susuzluktan yataklara düşmüş vicdanların arasında, duayı örtüsü kılarak dolaştırıyorum kalbimi. Kalbimdeki merhamet adlı dervişi bir kabre koymalarından korkuyorum. Gülün yangına dökülüşünü, bülbülün gülden sökülüşünü seyrediyor içimin şehirleri. Yaşamak, ne hırçın bir ölüm biriktiriyor insanların gözlerinde, görmüyor benden başka kimse...