Es kam ein Soldat die Landstraße dahermar- schiert: Eins, zwei! Eins, zwei! Er hatte seinen Tor- nister auf dem Rücken und einen Säbel an der Sei- te, denn er war im Kriege gewesen und wollte nun heim. Da traf er eine alte Hexe auf dem Wege. Sie war garstig, ihre Unterlippe hing ihr bis auf die Brust hinab.
Evine doğru uygun adım yürüyen bir asker çıkagelmiş. Bir, iki! Bir, iki! Sırtında çantası, belinde kılıcı varmış. Çünkü savaşa katılmış ve şimdi evine dönmek istiyormuş. Derken yolda yaşlı bir büyücüye rastlamış. Kadın çok çirkinmiş, alt dudağı göğsüne kadar sarkıyormuş.
Es kam ein Soldat die Landstraße dahermar- schiert: Eins, zwei! Eins, zwei! Er hatte seinen Tor- nister auf dem Rücken und einen Säbel an der Sei- te, denn er war im Kriege gewesen und wollte nun heim. Da traf er eine alte Hexe auf dem Wege. Sie war garstig, ihre Unterlippe hing ihr bis auf die Brust hinab.
Evine doğru uygun adım yürüyen bir asker çıkagelmiş. Bir, iki! Bir, iki! Sırtında çantası, belinde kılıcı varmış. Çünkü savaşa katılmış ve şimdi evine dönmek istiyormuş. Derken yolda yaşlı bir büyücüye rastlamış. Kadın çok çirkinmiş, alt dudağı göğsüne kadar sarkıyormuş.