"... Gözlerime yılan gibi baktı. Zaten yakalanan suçlular hep öyle bakarlar... Dolandırıcılar kralının verdiği adrese hemen bir ekip otomuz gitti. Biz henüz hava alanından çıkmak üzereyken, arkadaşlar Zühtü'nün iki adamıyla birlikte Şimşek'i de getirdiler...
Arabama gelip yanıma oturdu. Gözleri uykusuzluktan kıpkırmızıydı ama o gözlerde korkunun zerresi bile yoktu...
Özür dilerim Bora amca, dedi. Sana anne dediğim ve isminle Bora diye hitap ettiğim için... Sahi, verdiğim şifreyi kolayca çözdünüz mü?" Küçük polisimizin bu karışık cümlesini ve sözünü ettiği şifreyi; birbirinden heyecanlı serüvenlerini merak ediyor musunuz? Sadettin Kaplan Dedektif Şimşek'le; hâlâ polis görünce korkan çocuklarımıza, polisin korkulacak değil, güvenilip sevilecek "amca"lar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
"... Gözlerime yılan gibi baktı. Zaten yakalanan suçlular hep öyle bakarlar... Dolandırıcılar kralının verdiği adrese hemen bir ekip otomuz gitti. Biz henüz hava alanından çıkmak üzereyken, arkadaşlar Zühtü'nün iki adamıyla birlikte Şimşek'i de getirdiler...
Arabama gelip yanıma oturdu. Gözleri uykusuzluktan kıpkırmızıydı ama o gözlerde korkunun zerresi bile yoktu...
Özür dilerim Bora amca, dedi. Sana anne dediğim ve isminle Bora diye hitap ettiğim için... Sahi, verdiğim şifreyi kolayca çözdünüz mü?" Küçük polisimizin bu karışık cümlesini ve sözünü ettiği şifreyi; birbirinden heyecanlı serüvenlerini merak ediyor musunuz? Sadettin Kaplan Dedektif Şimşek'le; hâlâ polis görünce korkan çocuklarımıza, polisin korkulacak değil, güvenilip sevilecek "amca"lar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.