Fuat Keyman'ın 2002-2004 yılları arasında yayımlanmış güncel yazılarının belirli bir sistematik içinde ve bir bütünlük oluşturacak şekilde biraraya getirilip, düzenlenmesiyle oluşan bu yapıt, dönemin siyasal gelişmelerine, sosyal ve ekonomik durumuna, uluslararası ilişkilerine ışık tutmasının yanısıra geleceğe yönelik birtakım önermelerde de bulunuyor.
Yazar, bunu yaparken yalnızca “reelpolitik”in dar sınırlarında kalmayıp, çağdaş siyaset felsefesinin önemli metinlerine de göndermeler yapıyor, yazıların kaleme alındığı dönemlerin konjonktürel değerlendirmelerini yaparken, “yaşananın” gelip geçici özelliklerini bir yana bırakıp toplumun geleceğinin belirlenmesinde öne çıkan öğeleri ele alıyor. Keyman salt bu yanıyla da, “gündemi yakaladığını” düşünen birçok yazardan ayrılıyor.
Yeni muhafazakâr ve yeni liberal akımların hâkim olduğu dünyada Türkiye'nin demokratikleşme, uluslararası ilişkiler, ekonomik refah gibi alanlarda, şimdiye kadar izlediği yolu ve bundan sonra izlemesi gereken rotayı, yeni bir sosyal-liberal sentez doğrultusunda belirlemesine yönelik ihtiyaca işaret ediyor; bunların Türkiye'de ne tür ekonomik, sosyal ve siyasal dönüşümlere kapı açacağını araştırıyor.
Fuat Keyman'ın 2002-2004 yılları arasında yayımlanmış güncel yazılarının belirli bir sistematik içinde ve bir bütünlük oluşturacak şekilde biraraya getirilip, düzenlenmesiyle oluşan bu yapıt, dönemin siyasal gelişmelerine, sosyal ve ekonomik durumuna, uluslararası ilişkilerine ışık tutmasının yanısıra geleceğe yönelik birtakım önermelerde de bulunuyor.
Yazar, bunu yaparken yalnızca “reelpolitik”in dar sınırlarında kalmayıp, çağdaş siyaset felsefesinin önemli metinlerine de göndermeler yapıyor, yazıların kaleme alındığı dönemlerin konjonktürel değerlendirmelerini yaparken, “yaşananın” gelip geçici özelliklerini bir yana bırakıp toplumun geleceğinin belirlenmesinde öne çıkan öğeleri ele alıyor. Keyman salt bu yanıyla da, “gündemi yakaladığını” düşünen birçok yazardan ayrılıyor.
Yeni muhafazakâr ve yeni liberal akımların hâkim olduğu dünyada Türkiye'nin demokratikleşme, uluslararası ilişkiler, ekonomik refah gibi alanlarda, şimdiye kadar izlediği yolu ve bundan sonra izlemesi gereken rotayı, yeni bir sosyal-liberal sentez doğrultusunda belirlemesine yönelik ihtiyaca işaret ediyor; bunların Türkiye'de ne tür ekonomik, sosyal ve siyasal dönüşümlere kapı açacağını araştırıyor.