Değişen Dünya ve İslam Anadolu Buluşmaları 8

Stok Kodu:
9786058499010
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
321
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
40,00
32,00
9786058499010
373189
Değişen Dünya ve İslam
Değişen Dünya ve İslam Anadolu Buluşmaları 8
32.00

Artık yeni bir ihya ve inşa dönemindeyiz. Değişim kaçınılmazdır ve değişim; yıkım değil yeni bir başlangıçtır. Tarihteki en büyük değişim ve gelişim süreçleri büyük kaosların, acı ve gözyaşlarının ardından yaşanmıştır. Bu süreç yeni çözümleri de bünyesinde barındırmaktadır. Unutulmamalıdır ki değişim zordur ve bedel ister. Değişimin öncüsü olmak en çok Müslümanlara yaraşır.

Toplumsal iradeye dayanmayan hiçbir değişim meşru değildir. Elçiler, mesajlarını gönderildikleri toplumun diliyle ulaştırmışlardır. Bize düşen ise sözümüzü söyleyeceğimiz topluma o toplumun diliyle gitmek ve onlarla iletişimimizi kuvvetlendirmektir.

Ezilen, zulüm gören bir milletin haklarına kavuşması için mücadele etmek, inanç değerlerimizin bizlere yüklediği bir sorumluluktur. Kuru diplomasinin dilini kullanan değil gönülden gönüle konuşan Müslümanlar çözümün merkezi olmalıdır.

Bugünü anlamak için geçmişe bakmalıyız. Çünkü geçmişe bakarak anlar, geleceğe bakarak yaşarız. Eski ve yeniyi çatıştırmadan, yeni sorunlara yeni çözümler önererek hikmet eksenli hareket etmeliyiz. Büyük ve küresel düşünmeliyiz. Geleceğe yönelik tasavvuru olmayanlar bugünü dönüştüremez, geleceği de şekillendiremez.

Artık yeni bir ihya ve inşa dönemindeyiz. Değişim kaçınılmazdır ve değişim; yıkım değil yeni bir başlangıçtır. Tarihteki en büyük değişim ve gelişim süreçleri büyük kaosların, acı ve gözyaşlarının ardından yaşanmıştır. Bu süreç yeni çözümleri de bünyesinde barındırmaktadır. Unutulmamalıdır ki değişim zordur ve bedel ister. Değişimin öncüsü olmak en çok Müslümanlara yaraşır.

Toplumsal iradeye dayanmayan hiçbir değişim meşru değildir. Elçiler, mesajlarını gönderildikleri toplumun diliyle ulaştırmışlardır. Bize düşen ise sözümüzü söyleyeceğimiz topluma o toplumun diliyle gitmek ve onlarla iletişimimizi kuvvetlendirmektir.

Ezilen, zulüm gören bir milletin haklarına kavuşması için mücadele etmek, inanç değerlerimizin bizlere yüklediği bir sorumluluktur. Kuru diplomasinin dilini kullanan değil gönülden gönüle konuşan Müslümanlar çözümün merkezi olmalıdır.

Bugünü anlamak için geçmişe bakmalıyız. Çünkü geçmişe bakarak anlar, geleceğe bakarak yaşarız. Eski ve yeniyi çatıştırmadan, yeni sorunlara yeni çözümler önererek hikmet eksenli hareket etmeliyiz. Büyük ve küresel düşünmeliyiz. Geleceğe yönelik tasavvuru olmayanlar bugünü dönüştüremez, geleceği de şekillendiremez.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat