Nilgün Bıyıklı, sokağı ve dilini öykülerinde temel edinmiş bir öykücü. Onun eserlerinde karakterler hayatın tam içinden, kelimeler hepimizin ağzından dökülen kelimeler, konular ise sıradan insanların başına gelen sıradan olaylar. Daha önce Ağaç Kovuğundan Öyküler ile hayatın dramını, Bulaşık Suyundaki Çay Kaşığı ile hayatın mizahını gözümüze ve gönlümüze sokan Bıyıklı, bu sefer, neredeyse tamamı ilk kez bu eserde okunacak öykülerinde, hayal dünyasının derinliklerine götürüyor bizleri. Alışılmış üslûbu bu eserde biraz biçim değiştiriyor ve uzun soluklu öykülerle sesleniyor. Kahramanlar yine sokaktan; bir kapıcı, bir mahalle delisi, bir öğretmen, bir minibüs şoförü, takıntılı bir anne, bir külhanbeyi, bir patavatsız, bir sonradan görme, can sıkıntısından sağa sola sataşan bir emekli, bir melankolik, bir üniversite öğrencisi, bir mirasyedi, bir hırslı insan, bir ahmak, bir dâhi... Okur, kitabı bitirdiğinde bir soluklanacak ve haykıracak: "Hikâye sokakta!"
Nilgün Bıyıklı, sokağı ve dilini öykülerinde temel edinmiş bir öykücü. Onun eserlerinde karakterler hayatın tam içinden, kelimeler hepimizin ağzından dökülen kelimeler, konular ise sıradan insanların başına gelen sıradan olaylar. Daha önce Ağaç Kovuğundan Öyküler ile hayatın dramını, Bulaşık Suyundaki Çay Kaşığı ile hayatın mizahını gözümüze ve gönlümüze sokan Bıyıklı, bu sefer, neredeyse tamamı ilk kez bu eserde okunacak öykülerinde, hayal dünyasının derinliklerine götürüyor bizleri. Alışılmış üslûbu bu eserde biraz biçim değiştiriyor ve uzun soluklu öykülerle sesleniyor. Kahramanlar yine sokaktan; bir kapıcı, bir mahalle delisi, bir öğretmen, bir minibüs şoförü, takıntılı bir anne, bir külhanbeyi, bir patavatsız, bir sonradan görme, can sıkıntısından sağa sola sataşan bir emekli, bir melankolik, bir üniversite öğrencisi, bir mirasyedi, bir hırslı insan, bir ahmak, bir dâhi... Okur, kitabı bitirdiğinde bir soluklanacak ve haykıracak: "Hikâye sokakta!"