Asya Kalkan'ın yüksek lisans tezinin geliştirilmiş hali olan bu kitap, DP'nin demokrasiye indirdiği son darbe olarak tarihteki yerini alan TahkikatKomisyonu'na ilişkindir. Toplumun tüm kesimlerinin desteğini kazanarak 14 Mayıs 1950'de iktidara gelen DP sonraki yıllarda giderek otoriterleşmiş vekendi içerisindeki farklı seslere bile tahammül edemez noktaya gelmişti. CHP de bu süreçte kendi küllerinden yeniden doğabilmiş ve İnönü'nün liderliğisayesinde yeniden iktidar alternatifi olabilmişti. Çoğunluk sistemine dayanan seçim sistemi, yürütmenin yasama organı üzerindeki baskısı ve gücü, 1924Anayasasının yarattığı boşluklar ve ama en önemlisi de demokrasi kültürünün zayıflığı, 1950 mayısında başlayan demokrasi rüyasının 1960 mayısındadarbeyle sonuçlanmasını beraberinde getirdi. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın hakemlik yapmak yerine siyasal ortamı germesinin sonuçlarınınçok yıkıcı olduğunu hatırlatmak isterim. İşte Tahkikat Komisyonu darbeye giden sürecin son halkasıdır. Sadece DP'lilerden oluşan, muhalefetten birtemsilci bile alınmayan bu komisyon, İstiklal Mahkemeleri gibi olağanüstü yetkilerle donatılan bir yargı organı niteliğindedir. Ancak bir farkla, neredeyseo mahkemelerden 40 yıl sonra ve demokrasi döneminde kurulmuşlardır. Yürütme organının emrindeki yasama organı olan Meclis'te DP Meclis Grubuüyelerinden oluşan bu yargı organı, kuvvetler birliğinin yürütme organının elinde nasıl bir faciaya dönüşebileceğinin tipik örneğidir. Yargının siyasetinemrine girmesinin yol açtığı facia, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Yassıada mahkemelerinde de varlığını ne yazık ki sürdürecektir.
Prof. Dr. Hakkı Uyar
Asya Kalkan'ın yüksek lisans tezinin geliştirilmiş hali olan bu kitap, DP'nin demokrasiye indirdiği son darbe olarak tarihteki yerini alan TahkikatKomisyonu'na ilişkindir. Toplumun tüm kesimlerinin desteğini kazanarak 14 Mayıs 1950'de iktidara gelen DP sonraki yıllarda giderek otoriterleşmiş vekendi içerisindeki farklı seslere bile tahammül edemez noktaya gelmişti. CHP de bu süreçte kendi küllerinden yeniden doğabilmiş ve İnönü'nün liderliğisayesinde yeniden iktidar alternatifi olabilmişti. Çoğunluk sistemine dayanan seçim sistemi, yürütmenin yasama organı üzerindeki baskısı ve gücü, 1924Anayasasının yarattığı boşluklar ve ama en önemlisi de demokrasi kültürünün zayıflığı, 1950 mayısında başlayan demokrasi rüyasının 1960 mayısındadarbeyle sonuçlanmasını beraberinde getirdi. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın hakemlik yapmak yerine siyasal ortamı germesinin sonuçlarınınçok yıkıcı olduğunu hatırlatmak isterim. İşte Tahkikat Komisyonu darbeye giden sürecin son halkasıdır. Sadece DP'lilerden oluşan, muhalefetten birtemsilci bile alınmayan bu komisyon, İstiklal Mahkemeleri gibi olağanüstü yetkilerle donatılan bir yargı organı niteliğindedir. Ancak bir farkla, neredeyseo mahkemelerden 40 yıl sonra ve demokrasi döneminde kurulmuşlardır. Yürütme organının emrindeki yasama organı olan Meclis'te DP Meclis Grubuüyelerinden oluşan bu yargı organı, kuvvetler birliğinin yürütme organının elinde nasıl bir faciaya dönüşebileceğinin tipik örneğidir. Yargının siyasetinemrine girmesinin yol açtığı facia, 27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Yassıada mahkemelerinde de varlığını ne yazık ki sürdürecektir.
Prof. Dr. Hakkı Uyar