“…Buradaki amacımız ne Demokratik Halk Devrimleri olarak nitelendirdiğimiz Hollanda, İngiltere ve Fransız devrimleriniyeniden yazmak ne de Jakobenizmin tarihçesini kaleme almaktır. Her iki konuda da yapılmış büyük ve kapsamlı çalışmalarmevcuttur.
Peki, böyle bir çalışmaya neden ve niçin ihtiyaç duyuldu? Aslında bu sorunun cevabı, Jakobenizm kavramına yüklenen çokluanlamlarda ve devrimler tarihinde oynadığı merkezi rolde gizlidir. Bu da doğası gereği izaha muhtaç bir konu olarak karşımızaçıkacaktır. Biz de işte bu gerçekliğin farkındalığıyla Amaralı'nın ‘yol haritası' çalışmalarında dikkat çektiği bu konunun, ahlaki politik toplumcu güçlerle anlaşılmasına kendi cephemizden katkı sunmayı hedefedik.
Bu konu bir kaç açıdan önemlidir. Birincisi, Demokratik Modernite Güçleri olarak karşısında mücadele ettiğimiz Kapitalist Modernite'nin zihinsel araçları ve sistematiğinin kavranmadan çözümlenemeyeceği; ikincisi, tanımı ve içeriği konusunda yaşanankargaşaya dikkat çekmek ve kendi yaklaşımımızı ortaya koymak; üçüncüsü de tekelci iktidar yapılarının sürekliliğini anlaşılırkılmaktır…”
“…Buradaki amacımız ne Demokratik Halk Devrimleri olarak nitelendirdiğimiz Hollanda, İngiltere ve Fransız devrimleriniyeniden yazmak ne de Jakobenizmin tarihçesini kaleme almaktır. Her iki konuda da yapılmış büyük ve kapsamlı çalışmalarmevcuttur.
Peki, böyle bir çalışmaya neden ve niçin ihtiyaç duyuldu? Aslında bu sorunun cevabı, Jakobenizm kavramına yüklenen çokluanlamlarda ve devrimler tarihinde oynadığı merkezi rolde gizlidir. Bu da doğası gereği izaha muhtaç bir konu olarak karşımızaçıkacaktır. Biz de işte bu gerçekliğin farkındalığıyla Amaralı'nın ‘yol haritası' çalışmalarında dikkat çektiği bu konunun, ahlaki politik toplumcu güçlerle anlaşılmasına kendi cephemizden katkı sunmayı hedefedik.
Bu konu bir kaç açıdan önemlidir. Birincisi, Demokratik Modernite Güçleri olarak karşısında mücadele ettiğimiz Kapitalist Modernite'nin zihinsel araçları ve sistematiğinin kavranmadan çözümlenemeyeceği; ikincisi, tanımı ve içeriği konusunda yaşanankargaşaya dikkat çekmek ve kendi yaklaşımımızı ortaya koymak; üçüncüsü de tekelci iktidar yapılarının sürekliliğini anlaşılırkılmaktır…”