Elektronik izleme, Türk Ceza Hukuku mevzuatında 2012 yılından beri bulunmakla birlikte, teorik inşaası henüz devam eden bir müessesedir. Bir yüksek lisans tezinin kitaplaşmasıyla vücuda gelen elinizdeki eser, bu inşaa sürecine bir katkı teşebbüsüdür. Nitekim tezde, mevzuat düzenlemesi yapılması teklifinde bulunulan kimi hususlar 7242 sayılı kanunla yapılan değişikliklerle mevzuatta yerini almıştır. Ayrıca eser, ceza hukukunun diğer alt dallarına göre akademik ilgiye daha az mazhar olmuş infaz hukuku kapsamında bir çalışmadır. Müessesenin çeşitli uygulamaları göz önünde bulundurularak, çalışma, denetimli serbestlik tedbirleri başlığı altındaki elektronik izleme uygulamalarına hasredilmiştir. Bununla birlikte müessesenin, cezanın "pozitif" olmayan kökleriyle ilişkisi de inceleme çerçevesine dahil edilmiş ve cezanın amacına ilişkin bir bölüm de kaleme alınmıştır. Eser; hukukun, teori ve pratik arasındaki mevcudiyetinin sebebiyet verdiği zorluğun yanında, konuya ilginin azlığı, ıstılahta yeknesaklığın henüz sağlanamaması ve aslen müellifin sınırlılıkları göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.
Elektronik izleme, Türk Ceza Hukuku mevzuatında 2012 yılından beri bulunmakla birlikte, teorik inşaası henüz devam eden bir müessesedir. Bir yüksek lisans tezinin kitaplaşmasıyla vücuda gelen elinizdeki eser, bu inşaa sürecine bir katkı teşebbüsüdür. Nitekim tezde, mevzuat düzenlemesi yapılması teklifinde bulunulan kimi hususlar 7242 sayılı kanunla yapılan değişikliklerle mevzuatta yerini almıştır. Ayrıca eser, ceza hukukunun diğer alt dallarına göre akademik ilgiye daha az mazhar olmuş infaz hukuku kapsamında bir çalışmadır. Müessesenin çeşitli uygulamaları göz önünde bulundurularak, çalışma, denetimli serbestlik tedbirleri başlığı altındaki elektronik izleme uygulamalarına hasredilmiştir. Bununla birlikte müessesenin, cezanın "pozitif" olmayan kökleriyle ilişkisi de inceleme çerçevesine dahil edilmiş ve cezanın amacına ilişkin bir bölüm de kaleme alınmıştır. Eser; hukukun, teori ve pratik arasındaki mevcudiyetinin sebebiyet verdiği zorluğun yanında, konuya ilginin azlığı, ıstılahta yeknesaklığın henüz sağlanamaması ve aslen müellifin sınırlılıkları göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.