Bazı geceler Ay'ı göremem ama bilirim gecenin içinde saklı olduğunu, kaybettiğim insanlarda öyle aslında, çok uzaktalar ama her daim içimde bir yerde saklılar...
Aslında hayatı, tam olarak bitti dediği anda başlamıştı. Her şey henüz çok küçük bir çocukken kız kardeşinin gözünün önünde öldürülmesiyle ilk bulmuştu. Psikolojisi darmaduman olmuş, zamanla kendisiyle konuşmaya ve ayrı bir kişi olarak görmeye başlamıştı. Kardeşinin üzerine annesini kaybetmiş olma korkusuyla karşı karşıya geldiğinde, üçüncü derin kesiğini atmıştı. O gün, tek başına hayatına devam etmek zorunda kaldığı ilk gündü. Yıllar geçtikçe kendisiyle beraber hisleri, duyguları ve korkusu da büyümüştü. Kendisinden başka kimsesi yoktu, şizofrendi. Ama yalnızlığı bir şehir kadar kalabalıktı, belli bir süreye kadar. Yalnızlığı korkunçlaşmaya ve kesiklerini artmaya başladığında yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünmüş,ve hayatına son vermek için kayalıklara kadar gitmişti. İntihar etmeyi bile beceremediği yetmiyormuş gibi üstüne akıl hastası teşhisi konulmuş, ve akıl hastanesine yatırılmıştı. Onun mucize olarak adlandırdığı bir şekilde o hastaneden kurtuluşu, onun korkularından da kurtuluşu olmuştu, Hayatını sadece bir çift göz için bile devam ettirebilecek iken ondan öğrendikleriyle, hayatın ne olursa olsun yaşamaya değer olduğunu anlamıştı.
Bazı geceler Ay'ı göremem ama bilirim gecenin içinde saklı olduğunu, kaybettiğim insanlarda öyle aslında, çok uzaktalar ama her daim içimde bir yerde saklılar...
Aslında hayatı, tam olarak bitti dediği anda başlamıştı. Her şey henüz çok küçük bir çocukken kız kardeşinin gözünün önünde öldürülmesiyle ilk bulmuştu. Psikolojisi darmaduman olmuş, zamanla kendisiyle konuşmaya ve ayrı bir kişi olarak görmeye başlamıştı. Kardeşinin üzerine annesini kaybetmiş olma korkusuyla karşı karşıya geldiğinde, üçüncü derin kesiğini atmıştı. O gün, tek başına hayatına devam etmek zorunda kaldığı ilk gündü. Yıllar geçtikçe kendisiyle beraber hisleri, duyguları ve korkusu da büyümüştü. Kendisinden başka kimsesi yoktu, şizofrendi. Ama yalnızlığı bir şehir kadar kalabalıktı, belli bir süreye kadar. Yalnızlığı korkunçlaşmaya ve kesiklerini artmaya başladığında yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünmüş,ve hayatına son vermek için kayalıklara kadar gitmişti. İntihar etmeyi bile beceremediği yetmiyormuş gibi üstüne akıl hastası teşhisi konulmuş, ve akıl hastanesine yatırılmıştı. Onun mucize olarak adlandırdığı bir şekilde o hastaneden kurtuluşu, onun korkularından da kurtuluşu olmuştu, Hayatını sadece bir çift göz için bile devam ettirebilecek iken ondan öğrendikleriyle, hayatın ne olursa olsun yaşamaya değer olduğunu anlamıştı.