Polisiye romana felsefî bir boyut getiren, Yetenekli Bay Ripley, Fidyecinin Peşinde gibi yapıtlarıyla tanıdığımız Patricia Highsmith, suç olgusuna çok farklı bir açıdan yaklaşır; basitliğin içindeki derinliği yakalar. Highsmith'in en önemli romanları arasında anılan Derin Sular'ın en çarpıcı yanı da, bir psikopatın portresini baştan sona görülmemiş bir beceriyle çizebilmesidir. Highsmith, bu romanında da, sıradan kişilerdeki öldürme güdüsünü, suçun insanlar üstündeki etkisini olanca psikolojik derinliğiyle su yüzüne çıkarır. Onun Derin Sular'ında yüzerken, akıl ile akıldışı arasındaki sınırların yavaş yavaş ortadan kalktığını hissederiz. Bir eleştirmenin dediği gibi: 'Bir örümcek sinekleri yazmaya kalksaydı nasıl yazardı, Highsmith de insanları öyle yazar işte.'
Polisiye romana felsefî bir boyut getiren, Yetenekli Bay Ripley, Fidyecinin Peşinde gibi yapıtlarıyla tanıdığımız Patricia Highsmith, suç olgusuna çok farklı bir açıdan yaklaşır; basitliğin içindeki derinliği yakalar. Highsmith'in en önemli romanları arasında anılan Derin Sular'ın en çarpıcı yanı da, bir psikopatın portresini baştan sona görülmemiş bir beceriyle çizebilmesidir. Highsmith, bu romanında da, sıradan kişilerdeki öldürme güdüsünü, suçun insanlar üstündeki etkisini olanca psikolojik derinliğiyle su yüzüne çıkarır. Onun Derin Sular'ında yüzerken, akıl ile akıldışı arasındaki sınırların yavaş yavaş ortadan kalktığını hissederiz. Bir eleştirmenin dediği gibi: 'Bir örümcek sinekleri yazmaya kalksaydı nasıl yazardı, Highsmith de insanları öyle yazar işte.'