Sürgün bir mezarlıktır derdi sevgili dostum Mehmet Uzun. O sürgünü hem yaşamış hem de yazmış biriydi. Çok haklıydı. Çünkü seni yerinden yurdundan edenler, o yer yurtta yaşamandan korkuyorlar. İşte o vakit seni ordan uzaklaştırarak yaşam damarlarını kesmek istiyorlar. Yaşama can taşıyan damarların kesilince ne olacak? Çürüyeceksin. Çürüyerek yok olmaya gönderiyorlar aslında seni sürgüne gönderirken.
Beni de her defasında sürenler beni sadece ailemden uzaklaştırmakla kalmadılar, dostlarımdan, çevremden, öğrencilerimden uzaklaştırdılar, arkadaşlıklarımdan ettiller, can damarlarımı kestiler. Can damarları kesilince ister istemez, cansız ve soluksuz kalaıyor insan. Ben soluksuz kaldığım zamanları çokça bilirim.
Böyle durumlarda bir ikilemle karşı karşıya kalırsın. Ya onlara inat direnirsin küllerinden yeniden doğarak ya da yaşarken ölürsün. Birincide kendin olursun, hatta sürgünün etkisiyle biraz daha kendin olursun, diğerinde ise onların istediği gibi olursun, çürür gidersin. Ben, beni sürenlere inat kendim olmayı seçtim. Yaşamak direnmektir dedim ve direndim. Bütün sıkıntılarına rağmen bu direncin kollarında dolanıp durdum. Bu kitap bunun hikayesidir...
Sürgün bir mezarlıktır derdi sevgili dostum Mehmet Uzun. O sürgünü hem yaşamış hem de yazmış biriydi. Çok haklıydı. Çünkü seni yerinden yurdundan edenler, o yer yurtta yaşamandan korkuyorlar. İşte o vakit seni ordan uzaklaştırarak yaşam damarlarını kesmek istiyorlar. Yaşama can taşıyan damarların kesilince ne olacak? Çürüyeceksin. Çürüyerek yok olmaya gönderiyorlar aslında seni sürgüne gönderirken.
Beni de her defasında sürenler beni sadece ailemden uzaklaştırmakla kalmadılar, dostlarımdan, çevremden, öğrencilerimden uzaklaştırdılar, arkadaşlıklarımdan ettiller, can damarlarımı kestiler. Can damarları kesilince ister istemez, cansız ve soluksuz kalaıyor insan. Ben soluksuz kaldığım zamanları çokça bilirim.
Böyle durumlarda bir ikilemle karşı karşıya kalırsın. Ya onlara inat direnirsin küllerinden yeniden doğarak ya da yaşarken ölürsün. Birincide kendin olursun, hatta sürgünün etkisiyle biraz daha kendin olursun, diğerinde ise onların istediği gibi olursun, çürür gidersin. Ben, beni sürenlere inat kendim olmayı seçtim. Yaşamak direnmektir dedim ve direndim. Bütün sıkıntılarına rağmen bu direncin kollarında dolanıp durdum. Bu kitap bunun hikayesidir...