Enhles'ın yaklaşımına göre "devletin temel bir özelliği, halk kitlelerinden ayrı bir kamu gücü" olmasıdır. Diğer bir ifadeyle, "üretim yeteneğindeki artışın sonucu olarak, toplumsal yaşamın gitgide büyüyen karmaşıklığı karşısında toplum kendi ortak çıkarlarıyla ilgilenme görevini, iş bölümünün yeni bir dalına yüklemek zorunda kalır; zamanla toplum içinde bı yoldan üstün bir mevkiye gelmiş olan insanlar, durmadan ayrıcalıklarını arttırmaya yönelirler ve kenilerini ayrı bir aygıt içinde örgütleyerek, toplumun tümünü kendi boyundurlukları altına almayı başarırlar. Devlete ilişkin bu yaklaşım esas alındığında, "siyasal iktidar gücü" (egemenlik)'nü, topluma desantralize etmeye dönük her girişim, demoktarik bir meşrutiyete sahip olacaktır. Birkaç yüzyıldır, demokratik devlet ve topluma doğru evrimleşme yaşanırken, aynı zamanda toplumda "üstün mevkide gelmiş"lerin, bu üstünlüklerini koruma ve geliştirme uğraşını da sürdürdükleri söylenebilir. Bu nedenle, "kamu"da "yeniden yapılanma" nın, bütün dönemlerde ve "sürekli" bir uğraş halini alması gerektiği ileri sürülebilir. Bu kitap, devleti, toplumu ve kamu yönetimini dönüştürücü biçimde ilerleyen "çok yönlü gelişmeler"i irdelemektedir. Çalışma, altı bölüm halinde düzenlenmiş olup; "siyaset bilimi"‘nden "kamu yönetimi"ne, "anayasa hukuku"ndan "yerel yönetimler"e ve "çevre"ye kadar geniş bir alanı ele alarak; yaşanılan dönüşümü, açıklamaya çalışmaktadır.
Enhles'ın yaklaşımına göre "devletin temel bir özelliği, halk kitlelerinden ayrı bir kamu gücü" olmasıdır. Diğer bir ifadeyle, "üretim yeteneğindeki artışın sonucu olarak, toplumsal yaşamın gitgide büyüyen karmaşıklığı karşısında toplum kendi ortak çıkarlarıyla ilgilenme görevini, iş bölümünün yeni bir dalına yüklemek zorunda kalır; zamanla toplum içinde bı yoldan üstün bir mevkiye gelmiş olan insanlar, durmadan ayrıcalıklarını arttırmaya yönelirler ve kenilerini ayrı bir aygıt içinde örgütleyerek, toplumun tümünü kendi boyundurlukları altına almayı başarırlar. Devlete ilişkin bu yaklaşım esas alındığında, "siyasal iktidar gücü" (egemenlik)'nü, topluma desantralize etmeye dönük her girişim, demoktarik bir meşrutiyete sahip olacaktır. Birkaç yüzyıldır, demokratik devlet ve topluma doğru evrimleşme yaşanırken, aynı zamanda toplumda "üstün mevkide gelmiş"lerin, bu üstünlüklerini koruma ve geliştirme uğraşını da sürdürdükleri söylenebilir. Bu nedenle, "kamu"da "yeniden yapılanma" nın, bütün dönemlerde ve "sürekli" bir uğraş halini alması gerektiği ileri sürülebilir. Bu kitap, devleti, toplumu ve kamu yönetimini dönüştürücü biçimde ilerleyen "çok yönlü gelişmeler"i irdelemektedir. Çalışma, altı bölüm halinde düzenlenmiş olup; "siyaset bilimi"‘nden "kamu yönetimi"ne, "anayasa hukuku"ndan "yerel yönetimler"e ve "çevre"ye kadar geniş bir alanı ele alarak; yaşanılan dönüşümü, açıklamaya çalışmaktadır.