Bu kitabın konusu yurtsuzluk ve yerinden edilmişlik olup, başta göçmenler, mülteciler ve diasporalar olmak üzere yerinden edilmiş grupların köken, vatan (yurt) ve ulusal aidiyet sorunlarıyla nasıl başa çıktıklarının kapsamlı izini sürmektir. Bu sorunlar, kimlikler ile toplumsal ilişkilere giderek daha fazla vurgunun yapılmasıyla bu grupların siyasi kategoriler halini aldığı artan nüfus hareketleri ile global bir iktidar hiyerarşisi bağlamında ele alındı.
Kitap, bu aşamalara dahil olmuş insanların deneyimleri temelinde Kürt diaspora kimliği ve hareketini inceliyor. Göteborg'ta yaşayan yirmi-iki Kürt kadın ve erkekle mülakat yapıldı. Hepsi, İsveç'teki Kürt mültecilerin "birinci kuşağı"ndan olup farklı siyasi ve kültürel eylemlerde yer almışlar. Bu araştırmanın öncelikli amacı bunların İsveç, doğdukları ülkeler ve Kürt diaspora kurumları ve hareketleriyle olan ilişkilerini araştırmaktır. İkinci amacı, diasporanın temel özelliklerine -yurda dönüş arzusu ve kolektif kimlik oluşumu- yoğunlaşarak diaspora kavramının kuramsal gelişimi ve açıklığa kavuşturulmasına katkıda bulunmaktır. Bunlara ilaveten bu çalışma, toplumsal hareketler teorisini diaspora teorisiyle birleştirerek bireysel ihtiyaçların ve eylemlerin diaspora kimliklerinin ve topluluklarının oluşumunda toplumsal süreçler ve yapılarla nasıl etkileşime girdiklerini inceliyor.
Bu çalışma ayrıca, Kürt diaspora topluluğunu bölen iç sınırlar ve çelişkilerin de altını çiziyor. Araştırma, Kürt milliyetçiliği ve kimliğinin, Kürt diasporası içinde güç kazanıp yaygınlık kazandığını ve etkinliklerinin de bu süreci etkilediğini teyit etmektedir. Kürt diasporası kimliklerin ve de Kürtler üzerinde hâkimiyet kurmuş devletlerin izlediği politikaların sınırlarına yeniden meydan okumaktadır.
Bu kitabın konusu yurtsuzluk ve yerinden edilmişlik olup, başta göçmenler, mülteciler ve diasporalar olmak üzere yerinden edilmiş grupların köken, vatan (yurt) ve ulusal aidiyet sorunlarıyla nasıl başa çıktıklarının kapsamlı izini sürmektir. Bu sorunlar, kimlikler ile toplumsal ilişkilere giderek daha fazla vurgunun yapılmasıyla bu grupların siyasi kategoriler halini aldığı artan nüfus hareketleri ile global bir iktidar hiyerarşisi bağlamında ele alındı.
Kitap, bu aşamalara dahil olmuş insanların deneyimleri temelinde Kürt diaspora kimliği ve hareketini inceliyor. Göteborg'ta yaşayan yirmi-iki Kürt kadın ve erkekle mülakat yapıldı. Hepsi, İsveç'teki Kürt mültecilerin "birinci kuşağı"ndan olup farklı siyasi ve kültürel eylemlerde yer almışlar. Bu araştırmanın öncelikli amacı bunların İsveç, doğdukları ülkeler ve Kürt diaspora kurumları ve hareketleriyle olan ilişkilerini araştırmaktır. İkinci amacı, diasporanın temel özelliklerine -yurda dönüş arzusu ve kolektif kimlik oluşumu- yoğunlaşarak diaspora kavramının kuramsal gelişimi ve açıklığa kavuşturulmasına katkıda bulunmaktır. Bunlara ilaveten bu çalışma, toplumsal hareketler teorisini diaspora teorisiyle birleştirerek bireysel ihtiyaçların ve eylemlerin diaspora kimliklerinin ve topluluklarının oluşumunda toplumsal süreçler ve yapılarla nasıl etkileşime girdiklerini inceliyor.
Bu çalışma ayrıca, Kürt diaspora topluluğunu bölen iç sınırlar ve çelişkilerin de altını çiziyor. Araştırma, Kürt milliyetçiliği ve kimliğinin, Kürt diasporası içinde güç kazanıp yaygınlık kazandığını ve etkinliklerinin de bu süreci etkilediğini teyit etmektedir. Kürt diasporası kimliklerin ve de Kürtler üzerinde hâkimiyet kurmuş devletlerin izlediği politikaların sınırlarına yeniden meydan okumaktadır.