Endüstri 4.0 ile başlayan ve günbegün yaşamımızın her alanında kendini gösteren dijitalleşme öncelikle düşünme biçimlerimizi şekillendirmiştir. Düşünme süreçlerinde başlayan değişimin öğretme ve öğrenme süreçlerinde de etkisini göstermesi ile birlikte eğitim öğretim alanında yer alan, ilgi duyan ya da bir biçimde bu alanla etkileşimi olan herkes için öğrenme ve öğretme süreçlerinin yeniden tanımlanması zorunlu hâle gelmiştir. Kendiliğinden başlayan bu dijitalleşme süreci, 2019 yılı sonunda hayatımıza giren pandemiyle birlikte daha da görünür hâle gelmiş ve dijitalleşmenin gerekliliğine dair tartışmaların yerini “Nasıl daha iyi olabilir?” sorusu almıştır. Dijital Çağda Öğretme ve Öğrenme kitabı dijital düşünme, dijital dünyada öğrenme kavramı, öğretmen ve öğrenci yeterlilikleri üzerinde durarak kafalardaki sorulara yanıt vermeyi amaçlamakla birlikte kimi dijital uygulamalardan örneklere yer vererek somutlaştırmayı hedeflemektedir.
Endüstri 4.0 ile başlayan ve günbegün yaşamımızın her alanında kendini gösteren dijitalleşme öncelikle düşünme biçimlerimizi şekillendirmiştir. Düşünme süreçlerinde başlayan değişimin öğretme ve öğrenme süreçlerinde de etkisini göstermesi ile birlikte eğitim öğretim alanında yer alan, ilgi duyan ya da bir biçimde bu alanla etkileşimi olan herkes için öğrenme ve öğretme süreçlerinin yeniden tanımlanması zorunlu hâle gelmiştir. Kendiliğinden başlayan bu dijitalleşme süreci, 2019 yılı sonunda hayatımıza giren pandemiyle birlikte daha da görünür hâle gelmiş ve dijitalleşmenin gerekliliğine dair tartışmaların yerini “Nasıl daha iyi olabilir?” sorusu almıştır. Dijital Çağda Öğretme ve Öğrenme kitabı dijital düşünme, dijital dünyada öğrenme kavramı, öğretmen ve öğrenci yeterlilikleri üzerinde durarak kafalardaki sorulara yanıt vermeyi amaçlamakla birlikte kimi dijital uygulamalardan örneklere yer vererek somutlaştırmayı hedeflemektedir.