Yazı dili tutucudur ama canlıdır ve dilin konuşmaya dayalı kısmı gelenekçi yazı dilinin aksine değişime açıktır; zaman, mekan ve şartların ihtiyaçları ölçüsünde alışılmış kalıpları zorlar, başkaca biçim, ses ve birleşimleri kabul edebilir. Kullanımda özümsenmiş dolayısıyla farklılaşmış söz ya da sözcükler bir dönem "yanlış" farz edilmiş olsa da Türkçenin gelişim seyri açısından önemli veri kaynağı hüviyetindedir. Kitapta bu dil ürünü söz ya da sözcükler Ali Seydi Bey'in dikkatiyle sıralanmıştır. Eski olmayan dünün söz/sözcük görünümlerini bugüne yansıtabilmek biricik amacımızdır.
Yazı dili tutucudur ama canlıdır ve dilin konuşmaya dayalı kısmı gelenekçi yazı dilinin aksine değişime açıktır; zaman, mekan ve şartların ihtiyaçları ölçüsünde alışılmış kalıpları zorlar, başkaca biçim, ses ve birleşimleri kabul edebilir. Kullanımda özümsenmiş dolayısıyla farklılaşmış söz ya da sözcükler bir dönem "yanlış" farz edilmiş olsa da Türkçenin gelişim seyri açısından önemli veri kaynağı hüviyetindedir. Kitapta bu dil ürünü söz ya da sözcükler Ali Seydi Bey'in dikkatiyle sıralanmıştır. Eski olmayan dünün söz/sözcük görünümlerini bugüne yansıtabilmek biricik amacımızdır.