Hegel‘in, kendi çağındaki temel duygunun "Tanrı öldü" biçiminde ifade edildiğini yazmasından bu yana zaman çok değişti kuşkusuz. Ama "bizim" zamanımız (tıpkı Hegel‘in zamanı gibi, İsa‘nın doğumuyla başlayan zamanımız) çok mu farklı? Peki haksız olarak "dinin yeniden doğuşu" denen olgu "Tanrı‘nın ölümü"nden başka bir şey midir? Kuşkusuz bugün herkes gibi biz de kendimize bu soruyu sormuş, bu soruyu bizimle işbirliğine davet ettiğimiz dost ve meslektaşlarımızın önüne koymuştuk. Zamanın ruhu Kutsal Ruh olmadığına göre, meslektaşlarımızdan "din konusunda" denemeler yazmasını istemek hiç olmadığı kadar sorunlu bir girişimdi. Bu nedenle bir seminer düzenledik ; bu seminer Istitito per gli studi filosofici‘nin (İtalya Felsefe Araştırmaları Enstitüsü) cömertliği sayesinde Capri‘de yapıldı. Kitapta yer alan denemeler ve özellikle de Jacques Derrida‘nın denemesi, 28 Şubat - 1 Mart 1994 tarihlerinde yapılan bu toplantıya göndermede bulunmaktadır.
Hegel‘in, kendi çağındaki temel duygunun "Tanrı öldü" biçiminde ifade edildiğini yazmasından bu yana zaman çok değişti kuşkusuz. Ama "bizim" zamanımız (tıpkı Hegel‘in zamanı gibi, İsa‘nın doğumuyla başlayan zamanımız) çok mu farklı? Peki haksız olarak "dinin yeniden doğuşu" denen olgu "Tanrı‘nın ölümü"nden başka bir şey midir? Kuşkusuz bugün herkes gibi biz de kendimize bu soruyu sormuş, bu soruyu bizimle işbirliğine davet ettiğimiz dost ve meslektaşlarımızın önüne koymuştuk. Zamanın ruhu Kutsal Ruh olmadığına göre, meslektaşlarımızdan "din konusunda" denemeler yazmasını istemek hiç olmadığı kadar sorunlu bir girişimdi. Bu nedenle bir seminer düzenledik ; bu seminer Istitito per gli studi filosofici‘nin (İtalya Felsefe Araştırmaları Enstitüsü) cömertliği sayesinde Capri‘de yapıldı. Kitapta yer alan denemeler ve özellikle de Jacques Derrida‘nın denemesi, 28 Şubat - 1 Mart 1994 tarihlerinde yapılan bu toplantıya göndermede bulunmaktadır.