İnsan, yaşamı boyunca her türlü konuda doğrudan veya dolaylı olarak, içinde bulunduğu ortamın öğretisi ile karşı karşıyadır. Çocukluk döneminde bu öğretilerin tümünü doğru olarak kabul eder ve yaşamına geçirir. İleri dönemlerde ise daha önce kendisine öğretilenlerden, farkına vardığı yanlışları sorgulamak ve doğruya ulaşmak ister. Ancak bu istek, genellikle sosyokültürel içerikli öğretiler için, içinde yaşanılan toplumun baskısı ve kişinin ötekileştirilme korkusu nedeniyle körelir.
Bu durumdaki insan, toplumun ona sağladığı olanaklar ve çizdiği sınırlar içerisinde kendini özgür hisseder. Oysaki gerçek özgürlük; toplumdan bağımsız düşünebilmek, öğretileri sorgulayabilmek, yanlışların yerine doğruları koyabilmek ve bunu yaşama geçirebilmektir.
İnsan, yaşamı boyunca her türlü konuda doğrudan veya dolaylı olarak, içinde bulunduğu ortamın öğretisi ile karşı karşıyadır. Çocukluk döneminde bu öğretilerin tümünü doğru olarak kabul eder ve yaşamına geçirir. İleri dönemlerde ise daha önce kendisine öğretilenlerden, farkına vardığı yanlışları sorgulamak ve doğruya ulaşmak ister. Ancak bu istek, genellikle sosyokültürel içerikli öğretiler için, içinde yaşanılan toplumun baskısı ve kişinin ötekileştirilme korkusu nedeniyle körelir.
Bu durumdaki insan, toplumun ona sağladığı olanaklar ve çizdiği sınırlar içerisinde kendini özgür hisseder. Oysaki gerçek özgürlük; toplumdan bağımsız düşünebilmek, öğretileri sorgulayabilmek, yanlışların yerine doğruları koyabilmek ve bunu yaşama geçirebilmektir.