Din eleştirisinin sonunda varacağı yer, insanın insan için yüce varlık olduğu doktrinidir; keza insanın değersiz, köleleştirilmiş, terk edilmiş, aşağılık bir varlık olduğu bütün toplumsal ilişkileri yıkma yönündeki kesin buyruğa varır.
-Karl Marx-
Din, insanları bunaltan, gözünü açtırmayan aşağılamanın en tamamlanmış biçimidir. Tanrıların onurlandırıldığı her yerde halkların yalnızca adı insandır.
İlahi kudret, ekonominin insanı yaşamdan koparıp çalışmaya indirgediği anda insanın mahkûm olduğu güçsüzlükten doğmuştur. Evrenin yaratıcısı, insanın efendisi ya da kaderinin tek buyurucusu bir Tanrı fikri, özgül anlamda insani gerçek güç olan yaratıcılığın çalışma zorunluluğu nedeniyle yolundan saptırıldığı bir sistemin dalaveresidir.
Peki, gökyüzünün yeryüzü üzerindeki gücüne duyulan bu aptalca inanç neye dayanır?
Din eleştirisinin sonunda varacağı yer, insanın insan için yüce varlık olduğu doktrinidir; keza insanın değersiz, köleleştirilmiş, terk edilmiş, aşağılık bir varlık olduğu bütün toplumsal ilişkileri yıkma yönündeki kesin buyruğa varır.
-Karl Marx-
Din, insanları bunaltan, gözünü açtırmayan aşağılamanın en tamamlanmış biçimidir. Tanrıların onurlandırıldığı her yerde halkların yalnızca adı insandır.
İlahi kudret, ekonominin insanı yaşamdan koparıp çalışmaya indirgediği anda insanın mahkûm olduğu güçsüzlükten doğmuştur. Evrenin yaratıcısı, insanın efendisi ya da kaderinin tek buyurucusu bir Tanrı fikri, özgül anlamda insani gerçek güç olan yaratıcılığın çalışma zorunluluğu nedeniyle yolundan saptırıldığı bir sistemin dalaveresidir.
Peki, gökyüzünün yeryüzü üzerindeki gücüne duyulan bu aptalca inanç neye dayanır?