İlim hayatına Arapça, Hadis ve Fıkıh gibi temel ilimleri öğrenerek başlayan Kadı Abdulcebbâr. Mu'tezile mezhebine katılmadan önce usulde Eşarî, furûda ise Şâfî olduğu kaydedilir Kadı Abdulcebbâr, Mu'tezile mezhebinin, Mu'tezile kelamını sistemleştirmesi ile bilinen en önemli âlimlerindendir. Bu eseri ise, küçük hacimli risale düzeyinde bir eserdir. Buna karşılık taşıdığı özellikleri itibariyle önemli bir kaynak eser olduğu söylenebilir. Bu risale , Mu'tezilenin görüşlerinin mükemmel sayılabilecek bir özeti niteliğindedir. Eser, bu özelliğinden dolayı adeta Mu'tezile Kelâmı'na bir “giriş” niteliğindedir. Ayrıca risale, tevhîd, adalet, nübüvvet ve şeriat olmak üzere dört esas üzerine bina edilmiş, Mu'tezile'nin diğer görüşleri, bu dört esas içinde ele alınmıştır.
İlim hayatına Arapça, Hadis ve Fıkıh gibi temel ilimleri öğrenerek başlayan Kadı Abdulcebbâr. Mu'tezile mezhebine katılmadan önce usulde Eşarî, furûda ise Şâfî olduğu kaydedilir Kadı Abdulcebbâr, Mu'tezile mezhebinin, Mu'tezile kelamını sistemleştirmesi ile bilinen en önemli âlimlerindendir. Bu eseri ise, küçük hacimli risale düzeyinde bir eserdir. Buna karşılık taşıdığı özellikleri itibariyle önemli bir kaynak eser olduğu söylenebilir. Bu risale , Mu'tezilenin görüşlerinin mükemmel sayılabilecek bir özeti niteliğindedir. Eser, bu özelliğinden dolayı adeta Mu'tezile Kelâmı'na bir “giriş” niteliğindedir. Ayrıca risale, tevhîd, adalet, nübüvvet ve şeriat olmak üzere dört esas üzerine bina edilmiş, Mu'tezile'nin diğer görüşleri, bu dört esas içinde ele alınmıştır.