Kur'an'da Mesih veya Mehdi gelecek diye bir bilgi olmadığı halde, bazı Müslümanlar Hz. Peygamberin uyarına rağmen Hadis rivayeti şeklinde eski dinlerindeki tasavvurlarını Islam kültürüne katmışlardır. Halbuki Kur'an Islam öncesi çeşitli dinlerde ahir zamanda beklenen hidayet önderinin geldiğini ve O zatın Hz. Muhammed olduğunu çeşitli âyetlerle işaret eder: ”Kendilerine Kitab verdiklerimiz, onu, (Muhammed'i) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar, ama yine de onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizlerler.”(Bakara, İİ,146); “Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve Incil'de yazılı buldukları O Elçi'ye, o ümmi Peygamber'e uyarlar. O (Peygamber) ki, kendilerine iyiliği emreder, kendilerini kötülükten men eder, onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. O'na inanan, destekleyerek O'na saygı gösteren, O'na yardım eden ve O'nunla beraber indirilen nûra uyanlar, işte felâha erenler onlardır” (Araf,- Vİİ,157), âyetleriyle ışık tutmasına rağmen Mehdi tasavvurlarında gördüğümüz, bekledikleri tabii ve sosyal olağanüstülükleri bulamadıkları için, yeni Mehdi veya Mesihler aramaya başlamışlardır. Halbuki Ahirzamanda gelecek tebliği Kıyamet'e kadar geçerli olacak zâtın Hz. Muhammed olduğu bilinmesine rağmen, hayallerindeki olağanüstülükleri yaşatacak müstakbel bir kurtarıcı ümitlerini yaşatmaya devam etmişlerdir. Kur'an'a aykırı da olsa, Islâmla sentezleyerek eski inançlarını değişik isimlerde sürdürmeye devam etmişlerdir. Kur'an'a göre ahir zamanda beklenen Mesih veya Mehdi (peygamber hükümdar)
Kur'an'da Mesih veya Mehdi gelecek diye bir bilgi olmadığı halde, bazı Müslümanlar Hz. Peygamberin uyarına rağmen Hadis rivayeti şeklinde eski dinlerindeki tasavvurlarını Islam kültürüne katmışlardır. Halbuki Kur'an Islam öncesi çeşitli dinlerde ahir zamanda beklenen hidayet önderinin geldiğini ve O zatın Hz. Muhammed olduğunu çeşitli âyetlerle işaret eder: ”Kendilerine Kitab verdiklerimiz, onu, (Muhammed'i) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar, ama yine de onlardan bir grup, bile bile gerçeği gizlerler.”(Bakara, İİ,146); “Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve Incil'de yazılı buldukları O Elçi'ye, o ümmi Peygamber'e uyarlar. O (Peygamber) ki, kendilerine iyiliği emreder, kendilerini kötülükten men eder, onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. O'na inanan, destekleyerek O'na saygı gösteren, O'na yardım eden ve O'nunla beraber indirilen nûra uyanlar, işte felâha erenler onlardır” (Araf,- Vİİ,157), âyetleriyle ışık tutmasına rağmen Mehdi tasavvurlarında gördüğümüz, bekledikleri tabii ve sosyal olağanüstülükleri bulamadıkları için, yeni Mehdi veya Mesihler aramaya başlamışlardır. Halbuki Ahirzamanda gelecek tebliği Kıyamet'e kadar geçerli olacak zâtın Hz. Muhammed olduğu bilinmesine rağmen, hayallerindeki olağanüstülükleri yaşatacak müstakbel bir kurtarıcı ümitlerini yaşatmaya devam etmişlerdir. Kur'an'a aykırı da olsa, Islâmla sentezleyerek eski inançlarını değişik isimlerde sürdürmeye devam etmişlerdir. Kur'an'a göre ahir zamanda beklenen Mesih veya Mehdi (peygamber hükümdar)