Doğmadan Ölenler; aslında her şey Halil'in bir gece yolculuğunda kaza yapmış ve içinde sıkışmış üç yaralıyı bulmasıyla başladı. İlk önce onlara yardım etmek isteyen Halil'in daha sonraysa yaşadığı bir şok ile tam anlamıyla katliam yapmasıyla başladı bütün hikaye. Aynı gece Halil'in yolu Seher ile kesişti. Seher, çok güçlü, varlıklı ve çok güzeldi. İrsi sebeplerden dolayı çocuk sahibi olamamasından dolayı Meral'in karnındaki çocuğa ihtirasları yüzünden el koymaya kalktı. Meral sıradan bir değildi. Bir şehrin yarısının sahibiydi. İki güçlü kadın arasında büyük bir savaş başladı. Savaşın sonunda kazanan olmadığı gibi elde kalan, kan, şiddet, acı ve gözyaşından başka bir şey değildi. Sonuçta ödenen bedel, elde kalanlardan kat kat fazlaydı.
“Yeşeren çiçeği sulayan, o çiçeği vermek istemeyen ile almak isteyenlerin, kan ve gözyaşından başka bir şey değildi.” Diye bu savaşın acımasızlığı anlatılmıştır.
Halit Yazıcı; bu kitapta akıcı, sade dili ve etkileyici anlatımıyla okuru yutarcasına kitabın içine çekiyor ve okuyucuyu da yapbozun bir parçası gibi olay örgüsünün içine en güzel şekilde yerleştiriyor…
Doğmadan Ölenler; aslında her şey Halil'in bir gece yolculuğunda kaza yapmış ve içinde sıkışmış üç yaralıyı bulmasıyla başladı. İlk önce onlara yardım etmek isteyen Halil'in daha sonraysa yaşadığı bir şok ile tam anlamıyla katliam yapmasıyla başladı bütün hikaye. Aynı gece Halil'in yolu Seher ile kesişti. Seher, çok güçlü, varlıklı ve çok güzeldi. İrsi sebeplerden dolayı çocuk sahibi olamamasından dolayı Meral'in karnındaki çocuğa ihtirasları yüzünden el koymaya kalktı. Meral sıradan bir değildi. Bir şehrin yarısının sahibiydi. İki güçlü kadın arasında büyük bir savaş başladı. Savaşın sonunda kazanan olmadığı gibi elde kalan, kan, şiddet, acı ve gözyaşından başka bir şey değildi. Sonuçta ödenen bedel, elde kalanlardan kat kat fazlaydı.
“Yeşeren çiçeği sulayan, o çiçeği vermek istemeyen ile almak isteyenlerin, kan ve gözyaşından başka bir şey değildi.” Diye bu savaşın acımasızlığı anlatılmıştır.
Halit Yazıcı; bu kitapta akıcı, sade dili ve etkileyici anlatımıyla okuru yutarcasına kitabın içine çekiyor ve okuyucuyu da yapbozun bir parçası gibi olay örgüsünün içine en güzel şekilde yerleştiriyor…