“Bir milletin dili elinden alındığında özgürlüğü, tarihi, atalarından gelen en büyük mirası da elinden alınmış olur.”
Dil, bireylerin kendilerini ifade edebilmek adına başvurdukları en etkili araçtır. İnsan kullandığı dil ile düşünür, düşündüklerini dille aktarır, kolektif yaşam yine dilin varlığıyla sürdürülür. Bu yönüyle dil sadece bir iletişim aracı olarak kalmaz ve insanlık için farklı dünyalara açılabilen bir kapı hâline gelir. Peki, bu kapının anahtarı nedir sizce?
Ebru Sönmez, Doğru Konuş adlı kitabında işte bu sorunun cevabını veriyor. Kullandığımız dilin aslında ne kadarını bildiğimiz gerçeğinden tutun da etkili bir iletişim için nelerin gerekli olduğuna; konuşmamızı etkileyen faktörlerden, diksiyonumuzu nasıl düzelteceğimize dair birçok konu başlığıyla Türkçemizin doğrularını ve inceliklerini aktarıyor.
Dil bir kapıysa anahtarı da doğru konuşmaktır diyor bizlere.
“Bir milletin dili elinden alındığında özgürlüğü, tarihi, atalarından gelen en büyük mirası da elinden alınmış olur.”
Dil, bireylerin kendilerini ifade edebilmek adına başvurdukları en etkili araçtır. İnsan kullandığı dil ile düşünür, düşündüklerini dille aktarır, kolektif yaşam yine dilin varlığıyla sürdürülür. Bu yönüyle dil sadece bir iletişim aracı olarak kalmaz ve insanlık için farklı dünyalara açılabilen bir kapı hâline gelir. Peki, bu kapının anahtarı nedir sizce?
Ebru Sönmez, Doğru Konuş adlı kitabında işte bu sorunun cevabını veriyor. Kullandığımız dilin aslında ne kadarını bildiğimiz gerçeğinden tutun da etkili bir iletişim için nelerin gerekli olduğuna; konuşmamızı etkileyen faktörlerden, diksiyonumuzu nasıl düzelteceğimize dair birçok konu başlığıyla Türkçemizin doğrularını ve inceliklerini aktarıyor.
Dil bir kapıysa anahtarı da doğru konuşmaktır diyor bizlere.