Felsefe tarihi filozofların doğruluk ile ilişkilendirmek istediği tanımlar ve kavramlarla ele alınır. Gerçekliğin, iyinin, mutluluğun, faydanın ve daha birçok olgunun doğruluğa tekabül ettiğini görebiliriz. Günümüze gelindiğinde varlık ile dil arasındaki ilişkinin incelemesinde anlam ve bu anlamın doğruluk bağlamındaki inceleme konusu olmaktadır. Nasıl oluyor da bir dilde doğru olan başka bir dildeki karşılığının yanlış olduğunu söylüyoruz. Acaba diller bize doğruyu yansıtmakta yahut doğruyu ifade etmekte yetersiz mi kalmaktadır? Doğru olduğunu söylediklerimiz bizim dünyada gördüklerimiz midir, yoksa görmek istediklerimizden biri midir? Doğru olana karar vermemizin düşünce yapımızın bir seçkisi olarak psikolojik etkileri neler olacaktır?
Felsefe tarihi filozofların doğruluk ile ilişkilendirmek istediği tanımlar ve kavramlarla ele alınır. Gerçekliğin, iyinin, mutluluğun, faydanın ve daha birçok olgunun doğruluğa tekabül ettiğini görebiliriz. Günümüze gelindiğinde varlık ile dil arasındaki ilişkinin incelemesinde anlam ve bu anlamın doğruluk bağlamındaki inceleme konusu olmaktadır. Nasıl oluyor da bir dilde doğru olan başka bir dildeki karşılığının yanlış olduğunu söylüyoruz. Acaba diller bize doğruyu yansıtmakta yahut doğruyu ifade etmekte yetersiz mi kalmaktadır? Doğru olduğunu söylediklerimiz bizim dünyada gördüklerimiz midir, yoksa görmek istediklerimizden biri midir? Doğru olana karar vermemizin düşünce yapımızın bir seçkisi olarak psikolojik etkileri neler olacaktır?