Doğu'da Aşiret ve Toprak Sorunu

Stok Kodu:
9786059588218
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
26,00
20,80
9786059588218
563616
Doğu'da Aşiret ve Toprak Sorunu
Doğu'da Aşiret ve Toprak Sorunu
20.80

"Her çiftçi ailesinin, geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması, kesinlikle gereklidir. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi, bu esastadır. Bundan fazla olarak, büyük toprağı modern araçlarla işletip vatana fazla üretim sağlanmasını özendirmek isteriz." (1936, Atatürk'ün S.D.I, s. 374)

Kan davası, çocuk gelinler, Kürt sorunu, PKK, terör, ekonomi, bölgelerarası dengesizlik, Güneydoğu Anadolu Projesi, Güneydoğu'ya yatırım… vb. Türkiye'de hemen her gün duyduğumuz, okuduğumuz ‘sorun'lardan! Sorunlaştı­rılmış, temel olarak da feodalitenin belirlediği bu ‘sorun'lar, algılamadaki coğrafyayı da sorunlaştırmaktadır.

Burada önemle vurgulanması gereken bir gerçek var­dır. Aşiret kurumları, asla ve asla bölgenin kaderi değildir. Terör örgütünün propagandalarında da, bölge tarihini ya­zanlar da, aşiret kurumuyla Kürtlerin eşitliğini: birbirini tamamlayan, bütünleyen bir yapı olduğunu dillerine dola­mışlardır. Aşiretçilik, Kürtlerin feodalizmle göbek bağını ifade eder. Hiçbir feodal yapı, bir halkın gerçeği olamaz; do­layısıyla, Kürtlerin kırması gereken bir zincir varsa, o da bu aşiretçilik bağıdır. Kürtleri köleleştiren, ırgatlaştıran, topra­ğına el koyan, ağa ve şeyh gibi feodalizmin temsilcileridir.

Kitapta okuyacaklarınız, tarihten gelen ve günümüz­de de etkisini çokça gösteren aşiretleri anlatmaya ve temel sorunun bu aşiret kurumundan kaynaklandığını gösterme­ye çalışmaktır. Tarih çok geniş ve derin; ulaşılamayan, hele ki uzmanlığınız yoksa çok çile çektiğiniz bir alan. Çalışma yaparken, bunu anlayabiliyor ve öğrenebiliyorsunuz.

- Kaan Turhan

"Her çiftçi ailesinin, geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması, kesinlikle gereklidir. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi, bu esastadır. Bundan fazla olarak, büyük toprağı modern araçlarla işletip vatana fazla üretim sağlanmasını özendirmek isteriz." (1936, Atatürk'ün S.D.I, s. 374)

Kan davası, çocuk gelinler, Kürt sorunu, PKK, terör, ekonomi, bölgelerarası dengesizlik, Güneydoğu Anadolu Projesi, Güneydoğu'ya yatırım… vb. Türkiye'de hemen her gün duyduğumuz, okuduğumuz ‘sorun'lardan! Sorunlaştı­rılmış, temel olarak da feodalitenin belirlediği bu ‘sorun'lar, algılamadaki coğrafyayı da sorunlaştırmaktadır.

Burada önemle vurgulanması gereken bir gerçek var­dır. Aşiret kurumları, asla ve asla bölgenin kaderi değildir. Terör örgütünün propagandalarında da, bölge tarihini ya­zanlar da, aşiret kurumuyla Kürtlerin eşitliğini: birbirini tamamlayan, bütünleyen bir yapı olduğunu dillerine dola­mışlardır. Aşiretçilik, Kürtlerin feodalizmle göbek bağını ifade eder. Hiçbir feodal yapı, bir halkın gerçeği olamaz; do­layısıyla, Kürtlerin kırması gereken bir zincir varsa, o da bu aşiretçilik bağıdır. Kürtleri köleleştiren, ırgatlaştıran, topra­ğına el koyan, ağa ve şeyh gibi feodalizmin temsilcileridir.

Kitapta okuyacaklarınız, tarihten gelen ve günümüz­de de etkisini çokça gösteren aşiretleri anlatmaya ve temel sorunun bu aşiret kurumundan kaynaklandığını gösterme­ye çalışmaktır. Tarih çok geniş ve derin; ulaşılamayan, hele ki uzmanlığınız yoksa çok çile çektiğiniz bir alan. Çalışma yaparken, bunu anlayabiliyor ve öğrenebiliyorsunuz.

- Kaan Turhan

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat