Batı ile Doğu ve Hıristiyanlık ile İslam arasındaki buluşmanın merkezi, uzun yüzyıllar boyunca Venedik şehri olmuştur. Akdeniz'de edinmiş olduğu ayrıcalıklı pozisyon ve kurmuş olduğu ticari ağ sayesinde 8. yüzyıldan 18. yüzyılın sonuna kadar bu önemli rolü devam eden Venedik adeta Doğu'nun kapısı niteliğini kazanmıştır. Elçiler, tercümanlar, konsoloslar, tüccarlar, denizciler, esirler, mühtediler, korsanlar ve casuslar gibi aktörler üzerinden aktarılan bilgiler, Batı'da Türk/Müslüman imajını oluşturduğu gibi, Venedik'e diplomatik misyonla yahut ticaret için giden Müslümanlar da Doğu'da Batı imajının şekillenmesinde etkili olmuşlardır. Elinizdeki eserde, bu süreçte rol almış olan aktörler üzerinden iki taraf arasındaki ilişkiler incelenmekte, tarihsel çatışma ve uzlaşı noktaları ele alınmaktadır.
Batı ile Doğu ve Hıristiyanlık ile İslam arasındaki buluşmanın merkezi, uzun yüzyıllar boyunca Venedik şehri olmuştur. Akdeniz'de edinmiş olduğu ayrıcalıklı pozisyon ve kurmuş olduğu ticari ağ sayesinde 8. yüzyıldan 18. yüzyılın sonuna kadar bu önemli rolü devam eden Venedik adeta Doğu'nun kapısı niteliğini kazanmıştır. Elçiler, tercümanlar, konsoloslar, tüccarlar, denizciler, esirler, mühtediler, korsanlar ve casuslar gibi aktörler üzerinden aktarılan bilgiler, Batı'da Türk/Müslüman imajını oluşturduğu gibi, Venedik'e diplomatik misyonla yahut ticaret için giden Müslümanlar da Doğu'da Batı imajının şekillenmesinde etkili olmuşlardır. Elinizdeki eserde, bu süreçte rol almış olan aktörler üzerinden iki taraf arasındaki ilişkiler incelenmekte, tarihsel çatışma ve uzlaşı noktaları ele alınmaktadır.