Bir gamlı baykuş ötmüştü ağacın dalında. Ölüm sessizliğini bölüyordu uğultulu çığlığı. Uykunun en derin noktasını gösteriyordu saatler. Zaman bile mayışmış bir tenhada kıvrılmak üzere çekilmişti.
Şehrin sokakları uğursuzlar ile polisler arasında pay ediliyordu. Bir yerlerden keskin, hoş zakkum kokusu geliyordu zehirli tohumlarına inat. Hepsi aynı ağacın gövdesinden hayat buluyordu oysa!
Bir taraftan güzel ve narin pembe beyaz çiçekler açarken diğer taraftan geri durmuyorlardı, yemişlerini yiyen masum gençleri zehirlemekten. Tutarsızlardı kısaca.
Bir gamlı baykuş ötmüştü ağacın dalında. Ölüm sessizliğini bölüyordu uğultulu çığlığı. Uykunun en derin noktasını gösteriyordu saatler. Zaman bile mayışmış bir tenhada kıvrılmak üzere çekilmişti.
Şehrin sokakları uğursuzlar ile polisler arasında pay ediliyordu. Bir yerlerden keskin, hoş zakkum kokusu geliyordu zehirli tohumlarına inat. Hepsi aynı ağacın gövdesinden hayat buluyordu oysa!
Bir taraftan güzel ve narin pembe beyaz çiçekler açarken diğer taraftan geri durmuyorlardı, yemişlerini yiyen masum gençleri zehirlemekten. Tutarsızlardı kısaca.