Kafka'nın "şeylerle" örülü dünyası, nefessiz kalınan; bireyi her türlü dönüşüme iten bir dünyadır.
Onda biz dış dünya gerçekliğinin iç dünyaya yansılarını, etkilerini buluruz.
Dönüşüm'ü bu açıdan Kafka anlatısının kilit taşı sayabiliriz.
Gregor Samsa'nın yönelimindeki umutsuzluk, çaresizlik onu "bir zaman"ın dramına yöneltir.
Bir vazgeçiştir onunkisi… Her şeyden kopuş ve vazgeçiş.
Kendi olamama hâlinin sanrısında debelenen insanın dramını anlatır bize Kafka bununla.
Onun kendi içine kapanışının yarattığı açmazlar ise "bir zaman"ın/"düzen"in ne'liğini gösterir biraz da.
Bu durumda insanın hiçbir şey yapamaması, sıkışıp kalmışlığın sessiz çığlığı adeta Gregor Samsa'nın sesi olarak yansır bize de. Kafka anlatısında bunu da öyle bir üslupla yapar ki okur hem Gregor Samsa'daki çıkışsızlığı hem de çağın/ın karanlık yüzünü görür orada.
Kafka'nın kendi karanlığımıza tuttuğu ayna bu nedenle her dem önemlidir.
Kafka'nın "şeylerle" örülü dünyası, nefessiz kalınan; bireyi her türlü dönüşüme iten bir dünyadır.
Onda biz dış dünya gerçekliğinin iç dünyaya yansılarını, etkilerini buluruz.
Dönüşüm'ü bu açıdan Kafka anlatısının kilit taşı sayabiliriz.
Gregor Samsa'nın yönelimindeki umutsuzluk, çaresizlik onu "bir zaman"ın dramına yöneltir.
Bir vazgeçiştir onunkisi… Her şeyden kopuş ve vazgeçiş.
Kendi olamama hâlinin sanrısında debelenen insanın dramını anlatır bize Kafka bununla.
Onun kendi içine kapanışının yarattığı açmazlar ise "bir zaman"ın/"düzen"in ne'liğini gösterir biraz da.
Bu durumda insanın hiçbir şey yapamaması, sıkışıp kalmışlığın sessiz çığlığı adeta Gregor Samsa'nın sesi olarak yansır bize de. Kafka anlatısında bunu da öyle bir üslupla yapar ki okur hem Gregor Samsa'daki çıkışsızlığı hem de çağın/ın karanlık yüzünü görür orada.
Kafka'nın kendi karanlığımıza tuttuğu ayna bu nedenle her dem önemlidir.