Onları hep çok sevdik. Çünkü onlar adlarını suya değil, zamana ve yüreklerimize yazmayı başardılar. Fatma Girik, Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit'ten söz ediyorum, bildiğiniz gibi. Son kırk-kırk beş yılımıza enikonu damgasını vuran dört ünlü ve bir o kadar önemli kadından. Yaşlanmayan, eskimeyen, hep beğeniyle alkışlanan dört ünlü kadın. Asla özgür olamadılar. Asla gerçek anlamda mutlu da olamadılar. Asla çok zengin olamadılar.
Asla tatmin de olmadılar. Keşkeleri hep oldu. Met-cezirleri, artıları, eksileri, özlemleri, arzuları, gizli kalmış acıları, paylaşmadıkları sevinçleri... Aldatılmışlıkları bir de. Ben bu söyleşileri yalnızca benim değil, 40 yıldır hepimizin yaşamında çok özel bir yere sahip bu kadınları niye sevdiğimizi anlayabilmek için yaptım. Derdim yaşam hikayeleri değil. Onları sanat adına eleştirmek hiç değil. Yalnızca onları daha yakından tanıyabilmek. Dünyaya bakış açılarını sizlerle paylaşabilmek. Bazen dört köşesi aynı mendil gibi benzeşiyorlar. Bazen dört mevsim gibi birbirlerinden çok farklılar.
Bazen küçük birer kız çocuğu, bazen de eski anakara gibiler. Yaşları yok onların. 10 yaşındalar, 20, 30, 40, 150 hatta. Sahi onların sihri neydi?
Onları hep çok sevdik. Çünkü onlar adlarını suya değil, zamana ve yüreklerimize yazmayı başardılar. Fatma Girik, Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit'ten söz ediyorum, bildiğiniz gibi. Son kırk-kırk beş yılımıza enikonu damgasını vuran dört ünlü ve bir o kadar önemli kadından. Yaşlanmayan, eskimeyen, hep beğeniyle alkışlanan dört ünlü kadın. Asla özgür olamadılar. Asla gerçek anlamda mutlu da olamadılar. Asla çok zengin olamadılar.
Asla tatmin de olmadılar. Keşkeleri hep oldu. Met-cezirleri, artıları, eksileri, özlemleri, arzuları, gizli kalmış acıları, paylaşmadıkları sevinçleri... Aldatılmışlıkları bir de. Ben bu söyleşileri yalnızca benim değil, 40 yıldır hepimizin yaşamında çok özel bir yere sahip bu kadınları niye sevdiğimizi anlayabilmek için yaptım. Derdim yaşam hikayeleri değil. Onları sanat adına eleştirmek hiç değil. Yalnızca onları daha yakından tanıyabilmek. Dünyaya bakış açılarını sizlerle paylaşabilmek. Bazen dört köşesi aynı mendil gibi benzeşiyorlar. Bazen dört mevsim gibi birbirlerinden çok farklılar.
Bazen küçük birer kız çocuğu, bazen de eski anakara gibiler. Yaşları yok onların. 10 yaşındalar, 20, 30, 40, 150 hatta. Sahi onların sihri neydi?