İnsanın görünüşü değiştiğinde kişiliği de değişir mi? "Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi", toplum tarafından bilinen bedeninin içindeyken, kendisinden beklendiği gibi, toplumsal kurallara bağlı olarak yaşayan Dr. Jekyll'ın bedensel özgürleşmesinin karakterinde yarattığı etkilerin izini sürüyor. Bu iz sürmeye iyi-kötü, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız gibi hayatla ilgili derin ikilemler de eşlik ediyor. 1886 yılında İngiltere'de satışa çıktığında büyük ilgi uyandıra n, sayısız kez tiyatro ve sinema uyarlamaları yapılan Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikâyesi 'nde, ruh-beden ikiliğiyle ilgili en kayda değer tartışmalardan birine de şahit oluruz. Victoria dönemindeki çarpık toplumsal ilişkileri eleştiren kitap, bu haliyle günümüzdeki içi boşaltılmış toplumsal değerler sisteminin de karşısında yer almaktadır.
"Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikâyesi", insanın varoluşunun gizemlerini kavrama çabasını aktarmadaki ustalığı ve psikolojik betimlemeleriyle dünya edebiyatının en önemli metinleri arasındaki yerini uzun yıllar daha koruyacağa benziyor.
"Bir soru sormak, bir taşı yerinden oynatmak gibidir. Sen bir tepenin başında sessizce otururken ayağını çarptığın bir taş yuvarlanma ya başlar, o taş diğerlerini de harekete geçirir ve bunlardan biri si bir süre sonra, arka bahçesinde sessiz sessiz oturan ve kim olduğun u asla tahmin bile edemeyeceğin yaşlı bir adamın kafasına çarpıverir. Başına öyle bir bela alırsın ki sonuç olarak ailenin ismini bile değiş tirmek zorunda kalabilirsin. Hayır, hayır... Bir durum ne kadar karmaş ık görünürse o kadar az soru sorarım. Bu, benim prensibimdir."
İnsanın görünüşü değiştiğinde kişiliği de değişir mi? "Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi", toplum tarafından bilinen bedeninin içindeyken, kendisinden beklendiği gibi, toplumsal kurallara bağlı olarak yaşayan Dr. Jekyll'ın bedensel özgürleşmesinin karakterinde yarattığı etkilerin izini sürüyor. Bu iz sürmeye iyi-kötü, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız gibi hayatla ilgili derin ikilemler de eşlik ediyor. 1886 yılında İngiltere'de satışa çıktığında büyük ilgi uyandıra n, sayısız kez tiyatro ve sinema uyarlamaları yapılan Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikâyesi 'nde, ruh-beden ikiliğiyle ilgili en kayda değer tartışmalardan birine de şahit oluruz. Victoria dönemindeki çarpık toplumsal ilişkileri eleştiren kitap, bu haliyle günümüzdeki içi boşaltılmış toplumsal değerler sisteminin de karşısında yer almaktadır.
"Dr. Jekyll ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikâyesi", insanın varoluşunun gizemlerini kavrama çabasını aktarmadaki ustalığı ve psikolojik betimlemeleriyle dünya edebiyatının en önemli metinleri arasındaki yerini uzun yıllar daha koruyacağa benziyor.
"Bir soru sormak, bir taşı yerinden oynatmak gibidir. Sen bir tepenin başında sessizce otururken ayağını çarptığın bir taş yuvarlanma ya başlar, o taş diğerlerini de harekete geçirir ve bunlardan biri si bir süre sonra, arka bahçesinde sessiz sessiz oturan ve kim olduğun u asla tahmin bile edemeyeceğin yaşlı bir adamın kafasına çarpıverir. Başına öyle bir bela alırsın ki sonuç olarak ailenin ismini bile değiş tirmek zorunda kalabilirsin. Hayır, hayır... Bir durum ne kadar karmaş ık görünürse o kadar az soru sorarım. Bu, benim prensibimdir."