“Yaklaşık 30 yıldır hissedilmekte olup, 10 yıl kadar önce kurulmuştur bu cemiyet.
Tek üyesi vardır; ben. İki de müdavimi vardır. Cemiyet, yeni üye alımına kapalıdır ancak aynı anlayışı benimseyen milyonlarca sempatizana sahiptir.
Kayıt altında değildir ancak bilinmektedir bu.
Cemiyetin ana odağı ve faaliyet alanı, adından da anlaşılacağı üzere dündür. Yani geçmiş, tanınmış, deneyimlenmiş, bilinen, yaşanmış olan zaman dilimi. Gerçek ve kanıtlanmış olan tek zamanın dün olduğuna inanırız. Daha doğrusu bunun böyle olduğunu biliriz. Bu yönüyle topluluğumuzun, son derece bilimsel bir metoda bağlı olduğunu söylemek hiç de abartı sayılmaz. Zira bildiğimiz ve emin olduğumuz tek şey geçmiş zamandır küçük hayatlarımızda. Gelecek/yarın ise sadece bir beklenti, ön- görü ya da olasılıktan ibaret.
Henüz yok ve olacağı da kesin değil. Yaşananı merkeze alan, yaşadığını kâr sayan bakış açısıyla cemiyetimiz, hedonist bir yapıya da sahiptir. Yaşanmış ve yaşanmakta olan her günün, her anın, her coğrafyanın hazzına varmak, onları uzun uzun duyumsamak, unutmamak ve ölümsüzleştirmek için alır nefeslerini.”
“Yaklaşık 30 yıldır hissedilmekte olup, 10 yıl kadar önce kurulmuştur bu cemiyet.
Tek üyesi vardır; ben. İki de müdavimi vardır. Cemiyet, yeni üye alımına kapalıdır ancak aynı anlayışı benimseyen milyonlarca sempatizana sahiptir.
Kayıt altında değildir ancak bilinmektedir bu.
Cemiyetin ana odağı ve faaliyet alanı, adından da anlaşılacağı üzere dündür. Yani geçmiş, tanınmış, deneyimlenmiş, bilinen, yaşanmış olan zaman dilimi. Gerçek ve kanıtlanmış olan tek zamanın dün olduğuna inanırız. Daha doğrusu bunun böyle olduğunu biliriz. Bu yönüyle topluluğumuzun, son derece bilimsel bir metoda bağlı olduğunu söylemek hiç de abartı sayılmaz. Zira bildiğimiz ve emin olduğumuz tek şey geçmiş zamandır küçük hayatlarımızda. Gelecek/yarın ise sadece bir beklenti, ön- görü ya da olasılıktan ibaret.
Henüz yok ve olacağı da kesin değil. Yaşananı merkeze alan, yaşadığını kâr sayan bakış açısıyla cemiyetimiz, hedonist bir yapıya da sahiptir. Yaşanmış ve yaşanmakta olan her günün, her anın, her coğrafyanın hazzına varmak, onları uzun uzun duyumsamak, unutmamak ve ölümsüzleştirmek için alır nefeslerini.”