“…maden ocaklarından, duruşma salonlarından, gözaltı merkezlerinden, cezaevlerinden, ölüm bodrumlarından, faili meçhullerden; acılardan, çığlıklardan, ağıtlardan; bozkırdan, karlı tepelerden, dağ göllerinden, patikalardan, subaşlarından, kuşlardan; aşklardan, sevgilerden, güzel günlerden, çocuk gözlerinden, bebe uykularından; türkülerden, semahlardan, halaylardan, şiirlerden, seksenlerden, doksanlardan, iki binlerden… süzülüp geldi bu kitaptaki her bir sözcük…”
Nusret Gürgöz
“…maden ocaklarından, duruşma salonlarından, gözaltı merkezlerinden, cezaevlerinden, ölüm bodrumlarından, faili meçhullerden; acılardan, çığlıklardan, ağıtlardan; bozkırdan, karlı tepelerden, dağ göllerinden, patikalardan, subaşlarından, kuşlardan; aşklardan, sevgilerden, güzel günlerden, çocuk gözlerinden, bebe uykularından; türkülerden, semahlardan, halaylardan, şiirlerden, seksenlerden, doksanlardan, iki binlerden… süzülüp geldi bu kitaptaki her bir sözcük…”
Nusret Gürgöz