Kelime anlamı "mahfazalı dizili inci" olan Dürr-i Meknûn, 15. yüzyılın ikinci yarısında Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan tarafından yazılmıştır. Eser dinî, tasavvufî ve efsanevî bir nitelik taşır. Dürr-i Meknûn'da cennet, cehennem ve kıyamet gününe ait tasvirlerden geçmiş yüzyıllardaki medeniyetlere ait bilgilere, gökyüzündeki yıldızlar ve bunların özelliklerinden yeryüzündeki dağlar, nehirler, adalar ve buralarda yaşayan kimisi yarı insan yarı hayvan olan canlılara kadar her türlü bilgiyi bulmak mümkündür. 15. yüzyıl Osmanlı kültür dünyasının genel bilgiler ansiklopedisi niteliğinde olan eserde coğrafya ve kozmografyaya ait bilgiler de geniş yer tutar. Bu sebeple Dürr-i Meknûn, 15. yüzyılda yaşayan insanların dünyayı ve evreni nasıl algıladıklarını gösteren önemli bir eserdir.
On sekiz bölümden oluşan eserde çeşitli ayet, hadis ve hikâyelerle dünyanın yaratılışı, yeryüzü ve gökyüzü, bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet alâmetleri anlatılır. Öğretici nitelikli eserde bu yolla halkın aydınlatılması amaçlanmıştır.
Dürr-i Meknûn'un birçok nüshasının olması, o dönemde çok okunan bir eser olduğunu gösterir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde de bu eserin dört nüshasının bulunmasından, Osmanlı padişahlarının da bu esere ilgi duyduğu, değer verdiği ve okuduğu düşünülebilir.
Hazırlanan çalışma, Giriş, İnceleme, Çevriyazı, Dizin, Notlar, Sonuç, Bibliyografya ve Tıpkıbasım bölümlerinden oluşmaktadır.
Kelime anlamı "mahfazalı dizili inci" olan Dürr-i Meknûn, 15. yüzyılın ikinci yarısında Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan tarafından yazılmıştır. Eser dinî, tasavvufî ve efsanevî bir nitelik taşır. Dürr-i Meknûn'da cennet, cehennem ve kıyamet gününe ait tasvirlerden geçmiş yüzyıllardaki medeniyetlere ait bilgilere, gökyüzündeki yıldızlar ve bunların özelliklerinden yeryüzündeki dağlar, nehirler, adalar ve buralarda yaşayan kimisi yarı insan yarı hayvan olan canlılara kadar her türlü bilgiyi bulmak mümkündür. 15. yüzyıl Osmanlı kültür dünyasının genel bilgiler ansiklopedisi niteliğinde olan eserde coğrafya ve kozmografyaya ait bilgiler de geniş yer tutar. Bu sebeple Dürr-i Meknûn, 15. yüzyılda yaşayan insanların dünyayı ve evreni nasıl algıladıklarını gösteren önemli bir eserdir.
On sekiz bölümden oluşan eserde çeşitli ayet, hadis ve hikâyelerle dünyanın yaratılışı, yeryüzü ve gökyüzü, bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet alâmetleri anlatılır. Öğretici nitelikli eserde bu yolla halkın aydınlatılması amaçlanmıştır.
Dürr-i Meknûn'un birçok nüshasının olması, o dönemde çok okunan bir eser olduğunu gösterir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde de bu eserin dört nüshasının bulunmasından, Osmanlı padişahlarının da bu esere ilgi duyduğu, değer verdiği ve okuduğu düşünülebilir.
Hazırlanan çalışma, Giriş, İnceleme, Çevriyazı, Dizin, Notlar, Sonuç, Bibliyografya ve Tıpkıbasım bölümlerinden oluşmaktadır.